Okul koridorlarında yankılanan sesler genellikle ders zilinin coşkusunu taşır ama bugün, o koridorlardan çok farklı bir hikâye yükseliyor. İstanbul'da bir lisede okuyan genç bir kız, güvenmesi gereken bir isimden gelen davranışlarla adeta kabus yaşadığını öne sürüyor.
Rehber öğretmen olduğu belirtilen kişi, öğrenciyi odasına çağırarak baskı uygulamakla ve tehditler savurmakla suçlanıyor. Olay, okul yönetimine ve diğer velilere haber verilmesiyle hızla yayıldı. İddialar öylesine ciddi ki, okul idaresi derhal soruşturma süreci başlattı.
Peki neler olmuştu? Öğrenci, rehber öğretmenin kendisini sıkıştırdığını, bağırdığını ve hatta fiziksel şiddette bulunduğunu iddia ediyor. Üstelik, "susması" yönünde açık tehditler aldığını da ekliyor. Yaşananlar, eğitim camiasında şok etkisi yarattı.
Veliler Tepkili: "Okullar Güvenli Olmalı!"
Olay duyulur duyulmaz, diğer veliler de harekete geçti. Bir veli, "Biz çocuklarımızı okula emanet ediyoruz. Böyle bir durum kabul edilemez!" diyerek tepkisini dile getirdi. Okul yönetimi, konunun hassasiyetinin farkında olduklarını ve adli sürecin de başlayabileceğini belirtti.
Şimdi herkesin aklındaki soru aynı: Eğitim kurumlarındaki denetim mekanizmaları gerçekten işliyor mu? Öğrencilerin güvenliği ne kadar garanti altında? Bu olay, sadece bir iddia olmanın ötesinde, eğitim sistemindeki olası açıkları bir kez daha gözler önüne serdi.
Soruşturma devam ederken, öğrenci ve ailesi psikolojik destek alıyor. Toplum olarak, gençlerimizin eğitim hakkının yanı sıra güvenli bir ortamda bulunma hakkını da savunmamız gerektiği ortada. Umarız, benzer olaylar bir daha yaşanmaz.
