Güneş henüz yeni doğmuştu Denizli'de. Sokaklar sabahın o bildik sessizliğine bürünmüşken, narkotik ekipleri için her şey tam olarak planlandığı gibi ilerliyordu. Öyle ya, bu tür işlerde saniyeler bile altın değerinde.
Ve işte o an geldi çattı. Göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşen operasyon, tam 19 bin doz sentetik uyuşturucunun ele geçirilmesiyle sonuçlandı. Bu kadar büyük bir miktar, şehrin göbeğinde adeta bir kabus gibi saklanıyormuş meğerse.
Operasyonun Perde Arkası
Ekipler günlerdir üzerinde çalıştıkları istihbaratın peşindeydi. Kim derdi ki o sıradan görünen adresin içinde bu denli büyük bir tehlike yatıyor? İnanması güç ama gerçek tam olarak buydu.
Operasyon anını düşünüyorum da... O baskın sırasında yaşanan gergin anları tahmin etmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Narkotik timleri adeta bir gölge gibi süzüldüler hedef noktaya. Plan kusursuz işledi.
Şaşırtan Detaylar
Ele geçirilen sentetik hapların sayısı - 19 bin - öyle rastgele bir rakam değil. Bu, organize bir şebekenin parmağı olduğunu açıkça gösteriyor. Hapların paketlenme şekli, saklandığı yerin seçimi... Her detay profesyonelce düşünülmüş.
Ama şunu unutuyorlar: Türk polisinin azmi ve kararlılığı karşısında hiçbir karanlık plan ayakta kalamaz. Denizli'de bir kez daha ispatlandı bu.
Operasyon sonrası emniyet yetkililerinin yüzündeki o kararlı ifadeyi görmeliydiniz. "Burası Türkiye" der gibi bakıyorlardı. Uyuşturucuya geçit yok!
Peki Ya Sonrası?
Şimdi soru şu: Bu kadar büyük bir miktar nasıl oldu da şehrin göbeğine kadar sızabildi? İşte asıl üzerinde durulması gereken nokta bu. Uyuşturucuyla mücadele sadece yakalama operasyonlarıyla sınırlı kalmamalı.
Denizli'deki bu başarılı operasyon, diğer şehirlere de örnek olmalı. Unutmayalım ki uyuşturucuyla mücadele bir bütün. Toplum olarak hepimizin bu savaşta üzerine düşen görevler var.
Son düşüncemi söyleyeyim: Bugün 19 bin doz daha az uyuşturucu dolaşımda. Bu, belki de onlarca gencin hayatının kurtulması demek. İşte polisimizin yaptığı en değerli iş budur.
