
İstanbul'da inanılmaz bir olay yaşanıyor - hem de bir mezarlıkta! Kimsenin aklına gelmeyecek bir problemi, hiç beklenmedik bir çözümle halleden bir muhtar, mahallesini uyuşturucu belasından kurtarmayı başardı.
Olay şu: bazı kötü niyetli tipler, mezarlıkların o hüzünlü ve sakin atmosferini fırsat bilip uyuşturucu satış noktasına dönüştürmeye kalkışmış. Ama onlar, karşılarında kimin olduğunu bilmiyorlarmış meğerse!
Mezarlıkta Dehşet Verici Keşif
Her şey, mahalle sakinlerinden gelen şikayetlerle başlamış. "Mezarlığa gidemiyoruz, etraf çok karışık" diyen insanlar, muhtarı harekete geçirmiş. Meğerse bu şikayetler boşa değilmiş.
Muhtar anlatıyor: "Bir gün mezarlığı gezerken, mezar taşlarının arasında bırakılmış poşetler ve şırıngalar gördüm. İçim acıdı. Burası atalarımızın yattığı, huzur bulmamız gereken yerler. Böyle şeylere izin veremezdim."
Çılgınca Ama Dahice Bir Fikir
İşte o anda aklına gelmiş bu çılgın fikir. Normalde parklar ve bahçeler için kullanılan bir sistemi alıp mezarlığa uyarlamak. Kimsenin aklına gelmemişti daha önce - ta ki bu muhtar kadar!
Sistem şöyle çalışıyor: mezarlığın stratejik noktalarına yerleştirilen cihazlar, anormal hareketlilik olduğunda hemen alarm veriyor. Ama asıl önemlisi, bu cihazların görünür olması. Potansiyel suçlular, izlendiklerini bildikleri için zaten bölgeye yaklaşamıyorlar.
Muhtar gülerek anlatıyor: "Artık 'Burada iş yapılmaz' diyorlar. İşte tam da istediğim buydu!"
Hem Ölülere Hem Dirilere Huzur
Bu sistem sayesinde mezarlık artık eskisi gibi. Mahalle sakinleri rahatça ziyaretlerini yapabiliyor, kaybettikleri sevdiklerinin mezarlarını huzur içinde ziyaret edebiliyorlar.
Bir mahalle sakini duygularını şöyle ifade ediyor: "Eskiden gelmeye korkuyorduk. Şimdi çocuklarımla bile rahatça gelebiliyorum. Muhtarımız gerçekten harika iş çıkardı."
Diğeri ekliyor: "Atalarımızın ruhu şad oldu. Artık onlar da rahatsız edilmiyor."
Yetkililerden Tam Not
Belediye yetkilileri de bu çözümü son derece yaratıcı ve etkili bulmuş. Hatta diğer bölgelerde de benzer uygulamaları hayata geçirmeyi düşünüyorlarmış.
Bir yetkili, "Vatandaşlarımızın güvenliği için her türlü çözümü değerlendiriyoruz. Bu fikir gerçekten örnek alınası" diye konuştu.
Muhtar ise mütevazi davranıyor: "Ben sadece görevimi yaptım. Hem ölülerimizi hem de dirilerimizi korumak zorundaydım. Allaha şükür başardık."
Bu hikaye gösteriyor ki, bazen en beklenmedik sorunlara en sıradışı çözümler gerekiyor. Ve bazen bir muhtarın basit ama etkili fikri, büyük sorunları çözmeye yetebiliyor.
İstanbul'da bir mahalle, sıradışı bir lider sayesinde hem suçla mücadele ediyor hem de kaybettikleri sevdiklerinin huzurunu koruyor. Kim derdi ki bir mezarlık, yenilikçi güvenlik çözümlerine ilham verecek?