Son günlerde medyayı kasıp kavuran o meşhur uyuşturucu testi tartışmaları... Herkesin dilinde aynı soru: Ünlüler gerçekten test mi olmalı yoksa bu sadece gereksiz bir linç kampanyası mı? İşte tam da bu noktada, konunun uzmanı Psikolog Esra Ezmeci ortaya çıktı ve öyle net şeyler söyledi ki, herkes bir anda sustu.
Düşünsenize - bir yanda kanun önünde somut delil sayılan biyolojik testler, diğer yanda insan ruhunun derinliklerine inen psikolojik değerlendirmeler. Ezmeci'nin de altını çizdiği gibi, bu ikisi asla ama asla aynı kefeye konulamaz. Nasıl ki elma ile armutu karşılaştıramazsınız, işte aynen öyle.
Peki Neden Bu Kadar Karıştırılıyor?
Aslında mesele şu: Toplum olarak her şeyi hızlıca çözümlemek istiyoruz. Karmaşık ruh hallerini, bağımlılık dinamiklerini anlamak yerine, sadece 'pozitif' veya 'negatif' sonuçlara odaklanıyoruz. Oysa gerçek hiç de öyle değil.
Ezmeci'nin dediği gibi, "Bir kişinin psikolojik durumu ile idrar tahlili sonucu arasında doğrudan bir bağ kurmak, bilimsel olarak mümkün değil." Yani test sonucu negatif çıkan biri psikolojik destek almaya ihtiyaç duyabilir, pozitif çıkan biri ise tamamen farklı bir ruh halinde olabilir.
Medyanın Ünlülere Bakış Açısı Ne Kadar Doğru?
Burada asıl sorulması gereken soru şu: Medya neden sürekli olarak ünlülerin özel hayatlarını hedef tahtasına koyuyor? Ezmeci'nin de vurguladığı üzere, bu tür tartışmalar sadece magazinel malzeme üretmekten öteye gitmiyor çoğu zaman.
Şöyle bir düşünün - normal vatandaşlar için böyle bir test tartışması gündeme gelir miydi? Sanmıyorum. Ama ünlü olunca, her şey daha farklı işliyor maalesef.
Peki Çözüm Ne?
Ezmeci'nin önerisi oldukça net: Önce insan, sonra ünlü. Yani herkes gibi ünlülerin de özel hayatlarına saygı duyulmalı. Eğer bir madde bağımlılığı şüphesi varsa, bu konu hem hukuki hem de tıbbi boyutlarıyla ele alınmalı - magazin malzemesi yapılmamalı.
Unutmayalım ki, bağımlılık bir hastalık - ve her hastalık gibi tedavi edilebilir. Önemli olan, kişiye yardım eli uzatmak, onu toplumdan dışlamak değil.
Kısacası, Ezmeci'nin de dediği gibi: "Biyolojik testler ile psikolojik değerlendirmeler apayrı şeyler." Birini diğerinin yerine koymaya çalışmak, sadece kargaşaya yol açıyor. Belki de artık bu tartışmaları bir kenara bırakıp, daha yapıcı çözümler üzerine odaklanmalıyız.