Geçtiğimiz günlerde Çanakkale'yi saran yangın felaketi, hepimizin yüreğinde derin bir iz bıraktı. O günleri hatırlayınca insanın içi acıyor doğrusu. Ama işte şimdi, tam da küllerin arasından yepyeni bir umut filizi yeşeriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın devreye girmesiyle birlikte, yanan alanlar için kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatıldı. Bakanlık yetkililerinin ifadesiyle, "Yaraları sarmak için var gücümüzle çalışıyoruz" diyorlar. Haklılar da - doğanın sesine kulak vermek boynumuzun borcu artık.
Doğanın Nefes Alacağı Günlere Doğru
Yangından etkilenen bölgelerde yapılan ilk incelemeler, durumun hiç de iç açıcı olmadığını gösteriyordu. Ama pes etmek yok! Orman Genel Müdürlüğü ekipleri, adeta bir seferberlik ruhuyla sahaya indi. Toprak analizleri yapıldı, hangi türlerin daha uygun olacağı tartışıldı, mevsim koşulları değerlendirildi.
İşin en can alıcı noktası şu: Sadece ağaç dikmekle yetinmeyeceklermiş. Doğal dengenin yeniden tesis edilmesi için bölgeye özgü bitki türleri de toprakla buluşacak. Yani öyle rastgele bir ağaçlandırma değil, tam anlamıyla ekosistemin yeniden inşası söz konusu.
Yerel Halkın Desteği Kritik Önemde
Bu noktada en büyük görev bize düşüyor aslında. Orman teşkilatının yanı sıra, gönüllüler ve sivil toplum kuruluşları da bu süreçte aktif rol alacak. Çanakkalelilerin bu konuda oldukça duyarlı olduğunu biliyoruz - geçmişte de benzer çalışmalarda nasıl sahiplendiklerini gördük çünkü.
Düşünsenize, birkaç yıl sonra o yanan alanlar yemyeşil bir ormana dönüştüğünde, "Biz de bu mucizenin bir parçası olduk" diyebilmek ne kadar gurur verici olur. İnsanın içini ısıtan bir düşünce değil mi?
Çalışmaların kısa vadede başlayacağı belirtiliyor. İlk etapta yangının izlerini silmek için hazırlıklar yapılacak, ardından fidan dikim seferberliği başlayacak. Mevsim koşulları da düşünüldüğünde, en uygun zamanın değerlendirileceği kesin.
Doğa kendini yenileme konusunda oldukça yetenekli aslında. Biraz destek versek, o zaten yolunu buluyor. Çanakkale'de de aynı mucizeye tanık olacağımıza inanıyorum. Küllerinden doğan bu ormanlar, belki de eskisinden daha güzel olacak. Kim bilir?
