
Gökyüzü aniden karardı ve Burdur’un havası, o bildik elektrik kokusunu aldı. Her şey bir anda oldu—şimşek çakmasıyla başlayan o ürpertici dans, ardından gelen gürültü ve sonrası: alevler.
Evet, dün öğle saatlerinde, ilin merkezine bağlı Kılkışla köyü civarında, tam da sağanak yağışın en şiddetli anında, bir yıldırım savruldu ve bir ağacı hedef aldı. Kim derdi ki o an oradan geçen biri, bir anda tutuşacak bir manzaraya tanık olacak?
Olay yerine hızla intikal eden Burdur Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, yangını kontrol altına almak için var gücüyle çalıştı. Su tankerleri, hortumlar, alın teri ve büyük bir profesyonellik—yangın kısa sürede söndürüldü, ancak o korku dolu anlar, orada bulunanların hafızasına kazındı.
İtfaiye yetkilileri, olayla ilgili yaptıkları açıklamada, "Doğa olaylarında ne kadar hazırlıklı olursanız olun, bazen işler tahmin edilemez bir hal alabiliyor" ifadelerini kullandı. Nitekim yıldırım düşmesi gibi anlık ve şiddetli olaylar, önlem almayı neredeyse imkânsız kılıyor.
Yangının büyümeden kontrol altına alınması ise Burdur halkı için büyük bir şans. Zira rüzgârın yönü, alevlerin hızla yayılmasına elverişliydi—biraz daha geç kalınsa, sonuç çok daha vahim olabilirdi.
Bölge sakinleri ise hâlâ o anları konuşuyor. "Hayatımda ilk kez böyle bir şeye şahit oldum" diyen bir köylü, yaşadığı şaşkınlığı gizleyemiyor. Doğanın gücü karşısında insanın ne kadar küçük kalabildiğini bir kez daha hatırlatan bu tür olaylar, aslında hepimiz için bir uyarı niteliğinde.
Uzmanlar, bu tarz hava olaylarının özellikle yaz aylarında sıkça yaşanabildiğini belirtirken, vatandaşları ani hava değişimlerine karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Unutmayalım—doğa bazen en beklenmedik anlarda, en sert derslerini verir.