Hakkari'nin göbeğinde, adeta bir saatli bomba gibi duran o bina... Kimsenin içine girmeye cesaret edemediği, rüzgâr estikçe inleyen, çatırdayan bir yapı. Mahalle sakinleri ise her an çökebilecek bu binanın gölgesinde yaşamanın stresiyle baş etmeye çalışıyor.
"Gece yarısı bir gürültüyle uyandım, binanın çöktüğünü sandım!" diyor 50 yıldır bu mahallede yaşayan emekli öğretmen Mehmet amca. Elleri titreyerek anlatıyor: "Artık uyku uyuyamıyoruz. Her an tetikteyiz."
Gündüz Nöbeti, Gece Kabusu
Durum o kadar vahim ki, mahalleli kendi imkânlarıyla bir nöbet sistemi kurmuş. Sabah 8'den akşam 6'ya kadar sırayla binayı gözetliyorlar. Çocukların oyun alanına yakın olması ise ayrı bir endişe kaynağı.
- Binanın çatısı neredeyse tamamen çökmüş durumda
- Duvarlarında geniş çatlaklar var
- Son yağmurlarla birlikte eğilmeye başlamış
Belediyeye defalarca şikâyet ettiklerini söyleyen mahalle sakinleri, "Yetkililer gelip baktı ama bir sonuç çıkmadı" diye yakınıyor. Kimi vatandaşlar ise işi kendi ellerine alıp binanın etrafına uyarı levhaları asmış.
"Bir An Önce Müdahale Edilmeli"
İnşaat mühendisi Ayşe Yılmaz, durumun aciliyetini şu sözlerle vurguluyor: "Bu bina artık bir yük. Rüzgârlı havalarda, yağmurda tehlike katlanıyor. En kısa zamanda kontrollü bir şekilde yıkılması gerekiyor."
Mahallelinin sabrı ise tükenmek üzere. "Ya bir çocuğumuzun başına bir şey gelirse?" diye soruyor genç anne Fatma. "O zaman kim sorumlu olacak?"
Yetkililerden acil çözüm bekleyen vatandaşlar, her geçen gün artan endişeyle bekliyor. Çünkü o bina sadece bir yapı değil, mahallenin üzerine çöken bir kabus artık...
