Gökyüzünü kızıla boyayan alevlerin dansı, bir kez daha ormanlarımızı tehdit ediyor. Ancak bu sefer tehlike sadece yangının kendisinden değil, onun ölümcül 'kırbacından' geliyor. Alev kırbacı denen o korkunç fenomen, yangınla mücadele eden ekipler için adeta görünmez bir düşmana dönüşüyor.
Uzmanlar, rüzgârın da etkisiyle aniden yön değiştiren alev dilimlerinin, saniyeler içinde hayati tehlike oluşturabileceğini vurguluyor. "Bir anda kendinizi ateş çemberinin ortasında bulabilirsiniz" diyen yangın ekipleri, bu durumu 'doğanın en sinsi tuzağı' olarak nitelendiriyor.
Peki ne yapmalı?
- Rüzgâr yönünü sürekli kontrol edin - doğa aniden fikir değiştirebilir
- Alev duvarıyla aranıza mesafe koyun (en az 4 kat güvenlik mesafesi)
- Kaçış rotanızı her daim açık tutun - hayat kurtarır
- Termal giysiler olmadan asla müdahale etmeyin
Yangın söndürme uçakları bile bazen bu öfkeli alev dillerine yenik düşebiliyor. Öyle ki, geçen yıl Antalya'da yaşanan olayda, bir ekip alev kırbacı yüzünden neredeyse mahsur kalıyordu. "Sanki ateşten bir yılan bize saldırıyordu" diye anlatıyor olayı yaşayan bir itfaiyeci.
Teknoloji yardıma yetişiyor
Son yıllarda geliştirilen termal kameralı erken uyarı sistemleri, bu ölümcül dansı bir nebze olsun öngörebiliyor. Ancak uzmanların dediği gibi: "Doğayla güreşirken asla üstün olduğunuzu düşünmeyin."
Bu yaz sıcaklıklar rekor kırarken, orman ekiplerinin işi daha da zorlaşıyor. Belki de hepimizin bu tehlikenin farkında olması ve tedbirleri artırması gerekiyor. Çünkü alevler söndüğünde geriye sadece küller kalmamalı...
