İzmir'in Bornova ilçesinde meydana gelen ve yürekleri dağlayan yangında beş evladını kaybeden anne ile ilgili savcılık, beklenen kararı nihayet verdi. Dosta düşmana ibret olacak bu trajik olay, aslında hepimizin göz ardı ettiği tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi.
O gece... Evet, o korkunç gece her şey normal görünüyordu belki de. Ama yangın çıktığında, içeride beş masum çocuk vardı. İtfaiye ekipleri olay yerine ulaştığında maalesef çok geç kalınmıştı. Yangının çıkış sebebi ise insanı derinden sarsacak cinstendi.
Savcılıktan Şok Açıklama
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttüğü soruşturma kapsamında feci yangında hayatını kaybeden çocukların annesi hakkında takipsizlik kararı verdi. Yani, hukuken herhangi bir kovuşturmaya gerek görülmedi. Bu karar, pek çok kişi için şaşırtıcı oldu doğrusu.
Peki neden böyle bir karar alındı? Savcılık, eldeki deliller ve ifadeler ışığında yangının kasıtlı olarak çıkarılmadığını tespit etti. Anne, o gece çocuklarını yalnız bırakmak zorunda kalmıştı - işte o kısa süre bile felaketin habercisi olmuştu.
Yangının Perde Arkası
Olayın detaylarına indiğimizde, aslında hepimizin ders çıkarması gereken noktalar var. Yangın, evdeki elektrik kontağından çıkmıştı. Eski bir binaydı ve elektrik tesisatı da bir hayli eskimişti. Belki de bu yangın önlenebilirdi, kim bilir?
- Yangın gece saatlerinde, ailenin uyku zamanında çıkmış
- Komşuların ihbarıyla itfaiye olay yerine sevk edilmiş
- Ancak alevler o kadar hızlı yayılmış ki müdahale için geç kalınmış
- Çocukların yaşları 4 ile 12 arasında değişiyormuş
İtfaiye ekipleri yangını söndürdüğünde içerideki manzara yürek burkuyordu. Beş küçük melek, daha hayatlarının baharında bu dünyadan ayrılmak zorunda kalmışlardı.
Anne Ne Diyor?
Olaydan sonra adeta yıkılan anne, ifadesinde "Ben sadece kısa bir süreliğine evden çıkmıştım. Çocuklarım uyuyordu. Döndüğümde her yer alevler içindeydi. Keşke hiç çıkmasaydım, keşke onlarla birlikte yansaydım" diyerek yaşadığı acıyı kelimelere dökmeye çalışmıştı. Bu sözler, her anne babanın yüreğine işleyecek cinsten.
Mahalle sakinleri ise olaydan derinden etkilendiklerini belirtiyor. "Bu yangın hepimizin başına gelebilirdi" diyen bir komşu, aslında hepimizin hissettiği o korkuyu dile getiriyor. Evet, bu tür trajediler bize şunu hatırlatıyor: Güvenlik önlemleri asla ihmal edilmemeli.
Savcılığın kararı tartışmalı görünse de, hukuk çerçevesinde değerlendirildiğinde aslında mantıklı. Anne kasıtlı olarak yangın çıkarmamış, sadece talihsiz bir dizi olayın kurbanı olmuştu. Ama kaybettiklerini düşününce, bu kararın onun acısını hafifletmeyeceği kesin.
Bu olay, İzmir'de yaşayan herkesi derinden sarstı. Belediye yetkilileri, benzer trajedilerin yaşanmaması için kentteki eski binaların elektrik tesisatlarının kontrol edileceğini açıkladı. Umarım bu sözler havada kalmaz da gereken önlemler alınır.
Sonuç olarak, beş masum çocuğun hayatını kaybettiği bu yangın hepimize çok önemli dersler verdi. Evlerimizdeki küçük güvenlik önlemleri belki de hayat kurtarıyor. Bu acı olayın tekrar yaşanmaması için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız.
