İzmir'in Bornova ilçesi, dün akşam saatlerinde yürek burkan bir yangın felaketine sahne oldu. Evlerin sıcak yuva olmaktan çıkıp birer ateş çemberine dönüşebileceğini acı bir şekilde hatırlatan bu olay, aslında önlenebilir bir trajediydi belki de.
Şehitler Mahallesi'ndeki müstakil bir evde -neredeyse her gün yüzlerce kez yaptığımız gibi- sıradan bir akşam yaşanıyordu. Ta ki elektrik kontağından çıkan bir kıvılcım her şeyi değiştirene kadar. O küçük kıvılcım, dakikalar içinde bütün bir evi saran ölümcül bir alev topuna dönüştü.
Komşuların Çığlıkları Yetişemedi
Komşuların "Yangın var!" çığlıkları sokakları inletiyordu ama iş işten geçmişti bir kere. İtfaiye ekipleri alarm verir vermez olay yerine intikal etti, hani şu kahramanlar var ya, işte onlar. Alevlerle boğuşarak içeri girdiler. Ancak buldukları manzara içler acısıydı.
Evde tek başına yaşayan ve yatalak durumda olan 65 yaşındaki Mehmet Yılmaz (isim değiştirilmiştir), yatağında hapis kalmıştı. Alevler onu çoktan sarmıştı. İtfaiye ekipleri ne yazık ki sadece cansız bedenini çıkarabildiler dışarı.
"Keşke"lerle Dolu Bir Hikaye
Olay yerine gelen sağlık ekipleri yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını söylediler. Zaten yapılacak bir şey de kalmamıştı. Yangın çıktığında evde yangın söndürücü dahi yokmuş - biz insanlar hep böyle değil miyiz? "Bana bir şey olmaz" diye düşünüyoruz ta ki olana kadar.
İtfaiye yetkililerinin yaptığı açıklamalar ise durumun vahametini gözler önüne seriyor: "Evde yangın söndürücü bulunsaydı belki de bu kadar büyümeden kontrol altına alınabilirdi." O "belki" kelimesi ne kadar ağır geliyor insanın yüreğine.
Yangının elektrik kontağından çıktığı kesinleşti. Eski binalar, eski tesisatlar... Hepsi birer saatli bomba aslında. Ama kim dinliyor ki bu uyarıları?
Acı Bir Uyarı Mı Yoksa Sıradan Bir Trajedi Mi?
Bu olay bize neyi gösteriyor peki? Belki de şunu: Evlerimizde yangın söndürücü bulundurmak lüks değil, zorunluluk. Özellikle de yaşlı veya engelli bireylerin yaşadığı evlerde.
Bornova'da yaşanan bu acı olay, aslında hepimizin kapısını çalabilecek bir tehlikenin habercisi. Elektrik tesisatlarının düzenli kontrolü, yangın söndürücü bulundurma zorunluluğu - bunlar sadece kağıt üzerinde kalan kurallar değil, hayat kurtaran önlemler.
Mehmet amcanın vefatı boşuna olmasın. En azından onun trajik kaybı, başka hayatların kurtulmasına vesile olsun. Çünkü yangın sadece evleri değil, hayalleri de yakıp götürüyor.