İzmir'de yaşanan ve toplumda büyük infial uyandıran bir olayda, boşanma aşamasındaki eşini tehdit etmek için kendi çocuğunun boğazına bıçak dayayan baba, "ev hapsi" şeklinde adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Ancak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığın üzerindeki ağır suçlamalar ve deliller nedeniyle bu karara derhal itiraz etti.
Dehşet Verici Tehdit ve Tutuklama Süreci
Olay, 18 Kasım 2024 tarihinde meydana geldi. Burdur'da bulunan F.C. (26), İzmir'de yaşayan ve boşanma aşamasında olduğu eşi Ş.A.'nın (32) kendisini görüntülü arayarak tehdit ettiğini, bu tehdit sırasında çocuklarının boğazına bıçak dayadığını bildirdi. Şikayet üzerine harekete geçen polis ekipleri, Ş.A.'yı gözaltına aldı ve ardından tutukladı. Olay anında babanın yanında bulunan çocuklar, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerince koruma altına alındı.
Yargı Süreci ve Görev Tartışmaları
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Ş.A. hakkında çocuğa yönelik "kasten yaralama" ve "silahla tehdit", eşine yönelik ise "silahla tehdit" suçlarından toplam 8.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. İlk duruşmada tahliye edilen sanık, savcılığın itirazı üzerine yeniden tutuklandı. Dosya, mahkemeler arasında görev tartışmasına neden oldu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23'üncü Ceza Dairesi'nin kararıyla, sanığın "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla yargılanmasına ve İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine hükmetti.
Savcılıktan Sert İtiraz: "Usul ve Yasaya Aykırı"
16 Aralık 2025 tarihinde görülen duruşmada İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Ş.A.'nın "ev hapsi" şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Bu kararın hemen ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı resmi bir açıklama yaparak itiraz etti. Başsavcılık yaptığı yazılı açıklamada, dosyadaki mevcut deliller, isnat edilen suçun niteliği, öngörülen yasal ceza sınırları ve tutukluluğun devamını gerektiren nedenler dikkate alındığında, tahliye kararının "usul ve yasaya aykırı" olduğunu değerlendirdiklerini bildirdi. Açıklamada ayrıca, sanığın başka suçlardan hükümlü olması nedeniyle cezaevinden genel anlamda tahliye edilmediği de vurgulandı.
Savcılığın itirazı üzerine, sanık Ş.A.'nın tahliye kararının akıbeti ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla yürüyen davanın seyri, üst mahkemenin vereceği karara bağlı olacak. Toplumun tepkisini çeken bu olayda, adalet sisteminin nasıl işleyeceği merakla bekleniyor.
