ABD: Devlet mi, Yoksa Devasa Bir Şirket mi? Sınırlar Bulanıklaşıyor!
ABD: Devlet mi, Yoksa Dev Şirket mi?

Düşünün bir kere: Dünyanın en güçlü ülkesi derler ya, acaba gerçekten bildiğimiz anlamda bir ülke mi artık? Bana kalırsa işler o kadar basit değil. ABD'nin son dönemdeki hamlelerine baktığımda, geleneksel devlet yapısından çok, devasa bir çokuluslu şirketin karar alma mekanizmalarını görüyorum.

Aslında mesele şu; Washington'dan gelen her karar, sanki bir CEO'nun hissedarlara sunum yaparcasına pazarlanıyor. Dış politikadaki manevralar, bütçe ayarlamaları, hatta askeri müdahaleler bile -affedersiniz ama- birer 'yatırım projesi' gibi lanse ediliyor. Garip değil mi?

Kar Marjı ve Jeopolitik Çıkarlar

Eskiden devletler 'ulusal çıkar' derdi, şimdilerde 'stratejik yatırım' diyorlar. Kelimeler değişti ama anlam daha da sivrildi. Öyle ki, bazı kararların arka planında insani yardımdan çok, ekonomik getiri hesapları olduğunu hissetmemek elde değil.

Peki bu durum sıradan Amerikalıyı nasıl etkiliyor? İşte can alıcı soru bu! Vergileriyle finanse edilen dış politika hamleleri, uzun vadede cebine ne kadar geri dönüyor? Cevap pek de iç açıcı değil maalesef.

  • Küresel askeri üsler birer 'şube' gibi mi işliyor?
  • Uluslararası anlaşmalar ticari sözleşmelere mi benziyor?
  • Diplomasi yerine pazarlık masaları mı ön planda?

Bunları düşününce, insan ister istemez şüpheleniyor. Acaba devlet ile şirket arasındaki çizgi bilinçli olarak mı bulanıklaştırılıyor? Yoksa bu kaçınılmaz bir küreselleşme sonucu mu?

Sonuç Yerine: Gelecek Endişeleri

Şahsen, bu gidişatın uzun vadede sürdürülebilir olduğuna inanmakta zorlanıyorum. Çünkü devlet denen olgu -en azından teoride- vatandaşlarının refahından sorumluyken; şirketlerin tek amacı kar maksimizasyonu. Bu ikisi aynı kefeye konduğunda, ortaya çıkan tablo bazen içler acısı olabiliyor.

Belki de artık yeni tanımlara ihtiyacımız var. 'Devlet-şirket' hibritleri için yepyeni bir siyaset teorisi gerekli. Kim bilir, belki de 21. yüzyıl bize bu kavramları yeniden düşünmeyi dayatacak. Sonuçta, dünya değişiyor - kurumlar da öyle.