
Washington'daki politik hava yine TikTok üzerinden geriliyor. Aslına bakarsanız, bu mevzu artık neredeyse bir diziye döndü; final bölümü bir türlü gelmiyor. Herkesin 'Artık kesin budur' dediği noktada, beklenmedik bir gelişme daha patlak veriyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında Kongre'den fırlayıp geçen o çarpıcı yasa, Çinli şirket ByteDance'e çok net bir ultimatom vermişti: "TikTok'u ya sat, ya da ABD'deki operasyonlarını tamamen durdur." Peki son tarih? 19 Ocak 2025. Fakat işler hiç de planlandığı gibi gitmiyor.
Trump döneminde başlayan ve Biden yönetiminde adeta bir devlet politikasına dönüşen bu baskı, bir türlü istenen sonuca ulaşamadı. Neden mi? Hukuki mücadeleler, devletler arası gerginlikler ve devasa bir kullanıcı kitlesinin tepkisi... Tüm bunlar, adeta görünmez bir duvar ördü.
nİşte tam da bu nedenle, ABD Adalet Bakanlığı'nın eli kolu bağlı kaldı. Hani şu 'divestiture' yani mülkiyet devri için verilen süre? Bir kez daha uzatıldı. Evet, yanlış duymadınız. Yeni vade tarihi, önümüzdeki senenin 19 Haziran'ı olarak belirlendi. Bu, tamı tamına beş aylık ekstra bir süre demek!
Peki ama neden? Resmi açıklamalara göre, ByteDance'in attığı hukuki adımlar ve devam eden mahkeme süreçleri, yasağın uygulanmasını fiilen imkansız hale getiriyor. Bir diğer deyişle, Washington yönetimi, öngördüğü hamleyi bir türlü yapamıyor.
Ortada ciddi bir çıkmaz var aslında. Bir yanda 170 milyondan fazla Amerikalı kullanıcının alışkanlıkları ve First Amendment tartışmaları, diğer yanda ise ulusal güvenlik endişeleri. Bu, kolay çözülecek bir denklem değil. Hele ki Çin hükümetinin, algoritmaların satışına kesinlikle izin vermeyeceğini açıkça beyan etmesi işleri iyice içinden çıkılmaz bir hale sokuyor.
Kısacası, TikTok meselesi bir nevi siyasi ve hukuki bir 'fast food' oldu. Hızlıca çözülmesi beklenirken, derin dondurucuda dondu kaldı. Önümüzdeki aylarda ne olur bilinmez; belki de her şey 2024 seçimlerinin sonucuna bağlıdır. Kim bilir...