Washington'dan gelen son hamle, uluslararası arenada adeta bir bomba etkisi yarattı. Beyaz Saray'ın Venezuela'nın en hayati sektörlerine yönelik yaptırımları geri getirme kararı, zaten hassas olan ilişkileri iyice germeye yetti de arttı bile.
Joe Biden yönetimi, dün gece geç saatlerde yaptığı açıklamada, Venezuela'nın petrol ve doğal gaz endüstrisi üzerindeki kısıtlamaların yeniden yürürlüğe gireceğini duyurdu. Bu karar, özellikle enerji piyasalarında dalgalanmalara neden olabilecek türden.
Barbados Anlaşması'nın Gölgesinde Gerilim
Aslında her şey, geçen yıl Ekim ayında imzalanan Barbados Anlaşması'na dayanıyor. Taraflar, o dönemde adeta bir uzlaşı havası estirmişti. Anlaşmanın özü, Venezuela'da şeffaf ve adil seçimler yapılması karşılığında ABD'nin ekonomik yaptırımları hafifletmesiydi.
Fakat işler pek de planlandığı gibi gitmedi. Washington, Caracas yönetiminin anlaşma maddelerine tam olarak uymadığını iddia ediyor. Özellikle muhalif politikacıların seçimlere katılımı konusunda ciddi sıkıntılar olduğu belirtiliyor.
Bir ABD yetkilisinin dediği gibi, "Venezuela'nın taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle anlaşmanın ruhu ihlal edildi." Oldukça diplomatik bir dil kullanılmış olsa da, altındaki mesaj son derece net.
Yaptırımların Kapsamı Ne?
Peki bu yaptırımlar tam olarak ne anlama geliyor? İşte detaylar:
- Venezuela devletine ait petrol ve gaz şirketleriyle sınırlı işlem yapılabilmesi
- ABD'li şirketlerin ve vatandaşların bu sektörlerdeki faaliyetlerinin kısıtlanması
- Belirli lisanslar için 31 Mayıs'a kadar geçiş süreci tanınması
- Mevcut iş ilişkilerini sonlandırmak isteyenler için iki aylık bir süre verilmesi
Aslında ilginç olan nokta, yaptırımların hemen devreye girmemesi. 31 Mayıs'a kadar bir nevi "nefes alma aralığı" tanınmış durumda. Bu da, taraflar arasında hala diplomatik kanalların tamamen kapanmadığını gösteriyor olabilir mi? Kim bilir...
Venezuela'dan Sert Tepki Bekleniyor
Nicolas Maduro hükümetinin bu karara nasıl yanıt vereceği merak konusu. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak Latin Amerika ülkesinin önceki benzer durumlarda gösterdiği tavır, oldukça sert olmuştu.
Venezuela'nın en büyük gelir kaynağı olan enerji sektörüne yönelik bu hamle, ülke ekonomisi için ciddi sonuçlar doğurabilir. Zaten hiperenflasyonla boğuşan ülke, şimdi de döviz gelirlerinde azalma riskiyle karşı karşıya.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, bu gelişmenin bölgesel dengeleri de etkileyebileceğini belirtiyor. Venezuela'nın Çin ve Rusya ile olan yakın ilişkileri, Washington'ın bu hamlesine nasıl yanıt verecekleri merak ediliyor.
Önümüzdeki günlerde hem Caracas'tan hem de diğer küresel güç merkezlerinden açıklamalar gelmeye devam edecek gibi görünüyor. Bu kriz, sadece iki ülke arasında kalmayabilir, çok daha geniş bir alana yayılabilir.
Peki ya sonra? Diplomasi masasında yeni bir uzlaşı mümkün olacak mı? Yoksa gerilim daha da tırmanacak mı? Şimdilik kesin olan tek şey, uluslararası ilişkilerde yeni bir gerilim dalgasının başlamış olduğu.
