Washington'da hava gerilim dolu. Sanki bir fırtına öncesi sessizliği yaşanıyor. Federal hükümetin yeniden kapanma eşiğine geldiği şu günlerde, Kongre'deki siyasi gerilim her geçen saat biraz daha artıyor.
Evet, yanlış duymadınız. Amerika Birleşik Devletleri, belki de son yılların en ciddi bütçe krizlerinden birinin eşiğinde. Cumartesi gece yarısından itibaren—yani sadece saatler sonra—hükümet fonları resmen tükenecek. Bu da demek oluyor ki devletin pek çok temel işlevi durabilir.
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Şöyle düşünün: Federal çalışanların önemli bir kısmı ücretsiz izne çıkacak. Devlet daireleri kapılarını kapatacak. Ulusal parklar, müzeler—yani turistlerin akın ettiği o meşhur yerler—ziyarete kapanacak. Tabii 'temel' olarak nitelendirilen çalışanlar—güvenlik, sağlık gibi alanlardakiler—işbaşında kalacak ama maaşlarını ne zaman alacakları meçhul.
Aslında bu, Amerikan siyasetinde yeni bir durum değil. Kongre üyeleri arasındaki sert tartışmalar—özellikle bütçe konusunda—neredeyse geleneksel bir krize dönüştü. Fakat bu seferki, öncekilere göre çok daha karmaşık görünüyor.
Kongre'de Son Durum Ne?
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki pazarlıklar tıkanmış durumda. Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin lideri Kevin McCarthy, kendi partisi içindeki muhalif sesleri ikna etmekte zorlanıyor. Senato'daysa Demokrat çoğunluk farklı bir geçici bütçe önerisi üzerinde çalışıyor.
İşin ilginç yanı? Her iki taraf da kapanmanın sorumlusunun karşı taraf olduğunu iddia ediyor. Siyasi bir blöf oyunu gibi—ama gerçek hayatta ve milyonlarca insanın geçim kaynağı söz konusu.
Beyaz Saray'dan gelen açıklamalar ise endişe verici. Biden yönetimi, bu tür krizlerin Amerika'nın küresel itibarını zedelediğinin altını çiziyor. Ekonomistler ise uyarıyor: Uzun süreli bir kapanma, zaten hassas durumdaki ekonomiyi tam anlamıyla bir enkaza dönüştürebilir.
Peki Ya Çözüm?
Kongre'nin önünde iki seçenek var: Ya kısa süreli bir geçici bütçe onaylayarak zaman kazanacaklar—ki bu en olası senaryo—ya da tam teşekküllü bir bütçe anlaşmasına varacaklar. Fakat ikincisi için siyasi iradenin şu an mevcut olduğunu söylemek oldukça güç.
Bu arada, federal çalışanlar ne yapacak? Geçmişte yaşanan kapanmalarda, çalışanların maaşları geri ödenmişti. Ama bu sefer ne olur—kimse kesin bir şey söyleyemiyor. Belirsizlik, en büyük düşman.
Washington'daki bu siyasi kavga, aslında dünyanın geri kalanı için de önemli. Sonuçta ABD ekonomisi küresel bir lokomotif. Bu lokomotifin raydan çıkması, hepimizi etkiler. Doların değeri, uluslararası ticaret, piyasalardaki dalgalanmalar—her şey bu siyasi pazarlığın sonucuna bağlı.
Şimdi gözler Capitol Hill'de. Müzakereler sürüyor. Anlaşma sağlanır mı? Yoksa Amerika bir kez daha kapanma gerçeğiyle mi yüzleşecek? Cevabı önümüzdeki saatlerde hep birlikte göreceğiz.