Güney Amerika'nın en tartışmalı liderlerinden biri, belki de hiç beklenmedik bir anda, küresel dengeleri etkileyebilecek bir mesaj verdi. Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ABD'ye yönelik olarak—neredeyse—uzatılmış bir zeytin dalı niteliğinde açıklamalarda bulundu.
Öyle ki, iki ülke arasındaki gerilimli ilişkiler düşünüldüğünde, bu hamle birçok analisti şaşkınlığa uğrattı. Maduro, ülkesinin resmi haber ajansı aracılığıyla yayımladığı mesajında, barış ve kararlılık vurgusunu ön plana çıkardı.
"Diplomasi her zaman kapalı kapılar ardında işlemez; bazen cesur ve kamuya açık adımlar gerektirir" der gibiydi Maduro. Mesajında, iki ülke arasında karşılıklı saygı temelinde yapıcı bir diyaloğun önemine değindi. Hatta, ortak çıkarlar doğrultusunda iş birliği yapılabileceğinin altını çizdi.
Peki Neden Şimdi?
Kimilerine göre bu hamle, Venezuela'nın uluslararası yalnızlıktan kurtulma çabası. Kimilerine göreyse, ABD'nin bölgedeki artan etkisine karşı stratejik ve zamanlaması iyi hesaplanmış bir yanıt. Maduro, mesajında ülkesinin istikrar ve egemenlikten yana olduğunu bir kez daha vurguladı—ama bu sefer dili daha yumuşak, daha davetkârdı.
Belki de en dikkat çekici nokta, mesajın doğrudan Amerikan halkına ve yönetimine hitap ediyor olmasıydı. Sanki, "Gelin, masaya oturalım; bu gerginlik kimseye yarar sağlamıyor" diyordu. Tabii, Washington'dan nasıl bir yanıt geleceği ise şimdilik meçhul.
Son dönemdeki küresel gelişmeler—enerji krizi, enflasyon, jeopolitik kaymalar—ülkeleri beklenmedik ittifaklar aramaya itiyor olabilir. Venezuela, elindeki enerji kaynaklarıyla aslında önemli bir kozu hâlâ tutuyor. Maduro'nun bu hamlesi, belki de bu kozu pazarlık masasına sürmenin ilk adımı.
Peki ya Washington? Cevap verecek mi? Yoksa bu mesaj, bir sonraki hamleyi beklemek için atılmış bir teste mi dönüşecek? Zaman gösterecek…
