Amerikan siyasetinin son dönemdeki en sıra dışı olaylarından biri daha yaşandı. FBI ajanları, eski Başkan Donald Trump'ın gözde danışmanlarından Peter Navarro'nun evine ani bir operasyon düzenledi. Olay, adeta bir gerilim filmi sahnesini andırıyordu.
Sabahın erken saatlerinde, Navarro'nun Florida'daki evinin önüne üzerinde "Havalimanı Bakım" yazan bir minibüs yanaştı. Ancak bu sıradan bir bakım ekibi değildi. Araçtan inen FBI ajanları, Navarro'yu tutuklamak üzere kapıya dayandı.
"Uçağa Binmek Üzereydim" İddiası
Navarro yaşananları anlatırken hâlâ şokta olduğu belli. "Saat 6'da Nashville'e uçmak üzereydim" diyor ve ekliyor: "Kapıma üniformalı üç kişi geldi. Kim olduklarını sordum. 'FBI' dediler. İşte o an her şey altüst oldu."
Olayın asıl nedeni, 6 Ocak 2021'deki Kongre baskını soruşturması. Navarro, Temsilciler Meclisi komitesinin ifadeye çağırmasına rağmen tanıklık yapmayı reddetmişti. Bu reddediş, onun için yeni bir hukuk savaşının başlangıcı oldu.
FBI'ın Tuhaf Davranışları
İlginç detaylardan biri de FBI ajanlarının davranışlarıydı. Navarro, "Bana 'Uçağa binme planı yapmıyorsun değil mi?' diye sordular" diye anlatıyor. Sanki bir kaçış planı olduğunu düşünüyorlardı. Oysa o sadece iş için seyahat edecekti.
Ani operasyonun zamanlaması da oldukça dikkat çekici. Navarro tam havaalanına gitmek üzereyken gerçekleşmişti. Bu tesadüf müydü, yoksa planlı bir taktik mi? Kimse tam olarak emin değil.
Kongre Baskını ve Bağlantılar
Navarro'nun ifade vermeyi reddetmesi boşuna değil. 6 Ocak olaylarıyla ilgili önemli bilgilere sahip olduğu düşünülüyor. Hatta kendi ifadesiyle, "Başkan Trump'ın seçimi nasıl kazanabileceğine dair üç rapor hazırlamıştı."
Bu raporlar, o dönemdeki tartışmaların merkezinde yer alıyordu. Navarro, adeta fırtınanın gözünde yer almıştı. Şimdi ise bu durum onun için ciddi yasal sonuçlar doğuruyor.
Hukukî Süreç ve Olası Sonuçlar
Navarro şu anda iki ayrı suçlamayla karşı karşıya: Kongre ifadesine saygısızlık ve yasama sürecine engel olmak. Her iki suçlamadan da mahkûm olursa, toplam bir yıla kadar hapis cezası alabilir.
Ancak Navarro pes etmişe benzemiyor. "Bu bir suç değil" diyor ve ekliyor: "Başkan'ın yetkisi altında ayrıcalıklı bilgilere sahiptim. Bu yüzden ifade veremezdim." Ona göre yaşananlar tamamen siyasî motivasyonlu.
Dava süreci önümüzdeki haftalarda devam edecek. Navarro'nun avukatları, Başkan'ın yürütme ayrıcalığı argümanını kullanmaya hazırlanıyor. Bu da davayı anayasal bir meseleye dönüştürebilir.
Florida'daki bu ani baskın, sadece bir kişinin değil, Amerikan demokrasisinin sınırlarının test edildiği daha büyük bir mücadelenin parçası. Sonuçları, gelecekteki benzer durumlar için emsal teşkil edebilir.
