
Donald Trump yine fırtına gibi esiyor. Eski başkan, seçim kampanyasında açıkladığı yeni ekonomik planlarıyla bu kez Hollywood'un canını yakmaya hazırlanıyor. Hem de nasıl!
"Amerika dışında çekilen her film için %100 ek tarife uygulayacağım" diyor Trump, o meşhur kesin ifadesiyle. Bu sözler, seçmenlerine hitaben düzenlediği bir toplantıda dökülüverdi ağzından. Sanki dünyanın en doğal şeyini söylüyormuş gibi, hiç tereddüt etmeden.
Hollywood'un Yerinden Oynaması İçin Bir Neden Daha
Peki bu ne anlama geliyor? Şöyle açıklayayım: Bugün Marvel filmlerinin çoğu, bütçe avantajları nedeniyle İngiltere'de çekiliyor. Ya da birçok büyük prodüksiyon, Kanada'nın cazip teşviklerinden faydalanıyor. İşte Trump'ın hedefinde tam da bu filmler var.
Trump'ın mantığı şu: "Neden Amerikalı izleyiciler, Amerikan şirketlerinin yurtdışında çektiği filmler için para ödesin? Bu işler tamamen burada, Amerika'da yapılmalı." Diyor ama, acaba bu kadar basit mi? Sinema endüstrisi uzmanları hiç sanmıyor.
Endüstri Tepkisi: "Bu Felaket Olur!"
Los Angeles'ta konuştuğum bir yapımcı, ismini vermek istemedi ama şunu mırıldandı: "Trump bunu yaparsa, stüdyolar iflasın eşiğine gelir. Maliyetler zaten astronomik, bir de %100 tarife? Bu manyaklık!"
Gerçekten de, düşünsenize: 200 milyon dolar bütçeli bir film için ekstra 200 milyon dolar vergi? Bu, pratikte birçok blockbuster filmin yapımını imkansız hale getirir. Ya da -ki daha olası- bilet fiyatlarının tavan yapmasına neden olur.
- Yurtdışı çekimler anında durma noktasına gelir
- Binlerce Amerikalı teknisyen ve oyuncu işsiz kalabilir
- Sinema biletleri ikiye katlanabilir
- Streaming platformlarının abonelik ücretleri fırlayabilir
Trump'ın ekibi ise farklı düşünüyor. Onlara göre bu hamle, "Amerikan işçisini korumak" için gerekli. "Hollywood'un lüks ofislerinde oturan yöneticiler değil, set işçileri, teknisyenler, yerel ekonomiler önemli" diye ısrar ediyorlar.
Peki Ya Gerçekten Uygulanırsa?
Bazı analistlere göre bu sadece seçim söylemi. Ama Trump'ı yakından takip edenler bilir - o verdiği sözleri tutmak konusunda oldukça inatçı. İlk başkanlığında da benzer şok kararlar almıştı hatırlarsanız.
Sinema endüstrisi şimdiden alarma geçmiş durumda. Lobi grupları, olası bir Trump zaferi durumunda bu planı engellemek için kolları sıvadı. Ama Trump'ın şu anki popülaritesi düşünülürse, bu hiç de kolay olmayacak gibi görünüyor.
Kısacası, Kasım'daki seçimler sadece Amerika'nın siyasi geleceğini değil, dünya sinema endüstrisinin kaderini de belirleyecek. Hollywood, şimdiden dualarına başlamış olmalı!