Washington'dan gelen son haberler, Amerikan dış politikasında yeni bir gerilim dalgasına işaret ediyor. Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ben Cardin, adeta bir diplomatik bombayı patlatarak Donald Trump'a seslendi. "Netanyahu kartını oynamalısın" derken aslında çok daha keskin bir mesaj veriyordu.
Cardin'in bu çağrısı, iki müttefik ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Sanki bir satranç tahtasında, en değerli piyonu ileri sürme zamanı gelmiş gibi. Peki neden şimdi?
Diplomasinin Keskin Yüzü
Demokrat senatörün bu hamlesi, Ortadoğu'nun karmaşık siyasi labirentinde yeni bir dönemin habercisi olabilir. Cardin açıkça ifade ediyor ki, Trump'ın Netanyahu ile olan kişisel ilişkisi -ki bazen dostane bazen de gergin seyrediyor- artık stratejik bir araç olarak kullanılmalı.
"İlişkilerinizi süngü gibi kullanın" metaforu aslında her şeyi anlatıyor. Yumuşak geçişler değil, keskin ve net hamleler bekleniyor. Bu, diplomasinin nazik dilinden oldukça farklı bir yaklaşım.
Arka Plandaki Gerilim
Son dönemde İsrail'in Filistin politikaları ve yerleşimci faaliyetleri, iki ülke arasında görünmez bir soğukluğa neden olmuştu. Biden yönetiminin daha ılımlı tutumuna karşın, Cardin'in bu çağrısı tam bir politika değişikliği anlamına geliyor.
Aslında bu hamle, Kongre'nin dış politika üzerindeki etkisini de hatırlatıyor. Senatörler artık daha aktif, daha müdahaleci bir rol üstleniyorlar. Belki de geleneksel diplomasi yöntemlerinin yetersiz kaldığını düşünüyorlar.
Trump'ın Tepkisi Ne Olacak?
Trump'ın bu çağrıya nasıl yanıt vereceği merak konusu. Bildiğimiz bir şey var: Eski başkan, ilişkilerini kişisel bir mesele olarak görmeye meyilli. Netanyahu ile olan bağlarını bir "silah" olarak kullanmak ona göre pek de hoş olmayabilir.
Ancak şunu unutmayalım - Trump pragmatizmiyle tanınıyor. Eğer bu hamlenin siyasi kazanımları yüksekse, fikrini değiştirmesi an meselesi. Zaten seçim dönemi yaklaşırken, her kart değerli hale geliyor.
Öte yandan, İsrail tarafından nasıl karşılanacağı da büyük önem taşıyor. Netanyahu'nun kendisi de iç siyasette zor günler geçiriyor. Bu tür bir dış müdahale, onun için kurtarıcı mı olur yoksa bela mı getirir, henüz kestirmek güç.
Sonuç olarak, Cardin'in bu beklenmedik çıkışı, Washington-Tel Aviv hattında yeni bir sayfa açabilir. Diplomasi artık eskisi gibi yapılmayacak gibi görünüyor. Daha sert, daha doğrudan ve daha hesap sorucu bir dil benimseniyor.
Peki bu değişim iyi mi? Eh, Ortadoğu'nun bulanık sularında yüzmek her zaman risklidir. Ama bazen keskin dönüşler, düz yolda ilerlemekten daha etkili olabiliyor. Zaman gösterecek...