
Chicago'da son dönemde tırmanan şiddet olayları, eski Başkan Donald Trump'ın radarına girdi. Hem de nasıl! Trump, adeta bir fırtına gibi eserek kentin kanayan yarasına parmak bastı.
Truth Social platformundan yaptığı açıklamada, "Chicago'nun içler acısı durumu" ifadelerini kullanan Trump, şehrin adeta bir savaş alanına döndüğünü ima etti. Oldukça sert bir dil kullandı, kimseyi hesaba katmadı.
Yerel Yönetime Ağır Eleştiriler
Trump'ın hedef tahtasında, Chicago Belediye Başkanı Brandon Johnson ve Illinois Valisi J.B. Pritzker vardı. Onları, kenti "suç bataklığına" dönüştürmekle suçladı. İnanılmaz derecede keskin ifadelerdi bunlar.
"Yönetimleri altında Chicago, Amerika'nın en tehlikeli şehirlerinden biri haline geldi" diye ekledi. Sanki bir balyoz etkisi yaratmak istiyordu. Ve başardı da.
Göçmen Krizi ve Suç İlişkisi
Trump'ın dikkat çektiği bir diğer nokta, göçmen akınıydı. Chicago'nun, sınırı geçen göçmenler için "sığınak şehir" politikasını benimsemesini eleştirdi. Adeta bir kâbus yaşandığını iddia etti.
"Göçmenler şehri ele geçirdi, okullarımızı, parklarımızı işgal ettiler" ifadeleriyle durumun vahametini gözler önüne serdi. Oldukça provokatif bir dil, kimseyi kayırmıyor.
Peki ya çözüm? Trump, kendisinin başkanlığı döneminde suç oranlarının düşük olduğunu iddia ediyor. Ona göre çözüm basit: Sert politikalar ve sınır kontrolleri.
Trump'ın Chicago Vaadi
Eski başkan, adeta bir seçim vaadi gibi, Chicago halkına destek sözü verdi. "Suçla mücadelede yanınızdayım" mesajıyla, kentin geleceğine dair umut vaat etti.
Ancak şunu da eklemeden edemedi: "Eğer yeniden başkan seçilirsem, Chicago'yu tekrar güvenli bir şehir yapacağım." Bu sözler, 2024 seçimleri öncesinde önemli bir mesaj olarak yorumlanıyor.
Trump'ın bu çıkışı, sadece Chicago için değil, tüm Amerika için önemli bir siyasi hamle. Suç ve göçmen politikaları, önümüzdeki seçimlerin en önemli gündem maddeleri olmaya aday.