Çin, Şıcien Uydularını Uzaya Fırlattı: Long March Roketlerinin 608. Başarısı
Çin, Şıcien uydularını uzaya fırlattı

Çin, uzaydaki teknolojik kabiliyetlerini geliştirmeye yönelik önemli bir adım daha attı. Ülkenin kuzeybatısında bulunan Ciuçüen Uydu Merkezi'nden gerçekleştirilen fırlatma operasyonuyla, Şıcien 30A, 30B ve 30C isimli üç yeni uydu, uzaydaki yerini aldı.

Fırlatmanın Teknik Detayları ve Tarihi Başarı

Uyduları taşıma görevi, Long March 2C taşıyıcı roketiyle üstlenildi. Fırlatma işleminin hemen ardından uydular, planlanan yörünge konumlarına sorunsuz bir şekilde yerleşmeyi başardı. Bu başarılı görev, Çin'in güvenilir uzay araçlarından olan Long March roket ailesi için bir milat oldu. Çünkü bu fırlatış, Long March roketleriyle gerçekleştirilen 608'inci başarılı taşıma görevi olarak kayıtlara geçti.

Uyduların Görev Amacı ve Şıcien Programının Rolü

Peki, yörüngeye yerleştirilen bu uydular tam olarak ne işe yarayacak? Resmi açıklamalara göre, Şıcien uydularının temel görevi; uzay çevresinin keşfedilmesi ve bir dizi bağlantılı yörünge teknolojisinin test edilmesi olacak. 'Uygulama' anlamına gelen Şıcien ismi, bu uyduların stratejik işlevine işaret ediyor.

Uzay gözlemcileri, Şıcien programının, Çin'in yörünge teknolojilerini test ettiği Şıyan (deney) ve Çuangşin (yenilik) gibi diğer uydu programlarında erken aşamada geliştirilen teknolojilerin nihai olarak pratikte uygulanmasına aracılık eden bir platform işlevi gördüğünü tahmin ediyor. Yani Şıcien uyduları, laboratuvar ortamındaki deneylerin gerçek uzay koşullarında sınandığı bir köprü vazifesi görüyor.

Program Hakkındaki Tartışmalar ve Eleştiriler

Ancak Şıcien uydu programı, bazı uluslararası çevrelerce zaman zaman eleştirilere de konu oluyor. Bu eleştiriler genellikle programın şeffaflığı üzerine odaklanıyor. Programla ilgili başlıca eleştiri noktaları şunlar:

  • Bazı fırlatışların hiç duyurulmaması,
  • Yörüngede konumu belirtilmeyen ve programa bağlı olduğu düşünülen ek uyduların varlığı,
  • Uyduların, diğer uzay araçlarını yakından incelemek veya sürüklemek amacıyla yakın temas manevraları yapabildiği yönündeki iddialar.

Bu faktörler, programın askeri amaçlara hizmet edebileceği yönündeki endişeleri de beraberinde getiriyor.