Kim derdi ki? Dünyanın fabrikası olarak anılan Çin'de imalat sektörü Ağustos ayında adeta nefesini tuttu. Resmi verilere göre, sektörün nabzını ölçen Purchasing Managers' Index (PMI), o kritik 50.0 eşiğinin altına düşerek 49.7'ye geriledi. Bu rakam, temmuz ayındaki 50.4 seviyesinden oldukça düşük.
Aslında uzmanlar tam tersini bekliyordu—hani derler ya, 'beklemediğin taş baş yarar'—işte öyle oldu. Piyasa analistleri, Çinli yetkililerin destekleyici politikaları sayesinde endeksin 50.1'e yükseleceğini öngörüyordu. Ama nafile.
Peki Neden Daraldı?
İşin özü şu: Talep yetersizliği. Hem iç pazarda hem de uluslararası arenada siparişlerde gözle görülür bir düşüş var. Üretim hattı yavaşladı, hammadde alımları azaldı—yani her şey birbirine bağlı. İstihdam piyasası da bu durumdan nasibini aldı; işe alımlar neredeyse durma noktasında.
Fiyatlar kısmına gelirsek... İmalatçılar girdi maliyetlerindeki artıştan mustarip. Hammaddeden enerjiye kadar her şeye gelen zamlara rağmen, nihai ürün fiyatlarını yükseltmekte zorlanıyorlar. Rekabet çok sert çünkü.
Pandemi Sonrası Toparlanma Süreci Sekteye Uğradı Mı?
Ekonomistlere göre bu durum, Çin'in pandemi sonrası toparlanma sürecindeki dengesizlikleri yansıtıyor. Hükümetin teşvik paketleri ve parasal genişleme çabaları henüz yeterli etkiyi gösterememiş. Küresel ticaretin de belirsizliklerle dolu olması işleri zorlaştırıyor.
Sonuç olarak, Çin'deki bu yavaşlama sadece yerel bir mesele değil. Dünya ekonomisinin geri kalanını da derinden etkileme potansiyeli taşıyor. Yatırımcılar ve politika yapıcılar için önemli bir uyarı sinyali adeta.
