
Dünya sahnesinde dengeleri altüst edecek bir hamle daha! Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin son Hindistan ziyareti, diplomasi dünyasında adeta bir şok etkisi yarattı. İki kadim komşu, tarihî anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp Batı'nın kurduğu küresel düzene meydan okumak için kolları sıvadı.
Wang Yi, Yeni Delhi'deki temaslarında olağanüstü bir mesaj verdi: "Çin ve Hindistan ortak olmalı." Bu basit ama devasa çağrı, uluslararası ilişkilerdeki kartları yeniden dağıtabilir. Neden mi? Çünkü bu iki nüfus devi ve ekonomik dev, birlikte hareket ettiğinde dünyanın tartışılmaz ağır topları haline geliyor.
Tarihî Rekabetten Stratejik İş Birliğine
Kim derdi ki Himalayalar'ın iki yakasındaki bu gergin komşular el sıkışacak? Sınır anlaşmazlıkları, askerî çatışmalar derken ilişkiler hep gergindi. Ama küresel jeopolitik, eski düşmanları bile yan yana getirebiliyor işte. Batı'nın, özellikle de ABD'nin son dönemdeki agresif politikaları, Çin ve Hindistan'ı zorunlu bir müttefikliğe itti adeta.
Wang Yi'nin altını çizdiği o kritik nokta: "Çin-Hindistan ilişkileri küresel ve stratejik bir öneme sahip." Yani bu sadece ikili bir mesele değil; tüm gezegeni ilgilendiren bir strateji oyunu.
BRICS: Yeni Küresel Güç Merkezi
Ortaklığın en somut adresi BRICS. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan bu blok, Batı'nın kurduğu G7'ye adeta alternatif bir kutup oluşturuyor. Wang Yi'nin dediği gibi, "BRICS üyeleri arasındaki iş birliği derinleştirilmeli." Peki bu ne anlama geliyor?
- Doların egemenliğine son verecek yeni bir rezerv para birimi
- Batı merkezli finansal kuruluşlara alternatifler
- BM ve IMF gibi kurumlarda reform talepleri
- Batı'nın tek taraflı yaptırımlarına karşı ortak cephe
Aslında olan biten, iki devin küresel güç mücadelesinde yeni bir sayfa açması. Hindistan Başbakanı Modi ile Çin lideri Şi Cinping'in vizyonu, çok kutuplu bir dünya düzeni. Yani artık tek bir süper gücün dikte ettiği değil, birkaç büyük oyuncunun belirlediği bir sistem.
Wang Yi'nin şu sözleri her şeyi özetliyor aslında: "İki ülke birbirine destek olmalı, birbirinin önünü kesmemeli." Tarihî bir uzlaşma bu. Belki de Soğuk Savaş sonrası dönemin en önemli diplomatik dönüşümüne tanıklık ediyoruz.
Peki ya Türkiye? Ankara için de yeni fırsatlar doğurabilecek bu gelişme, Batı'ya alternatif arayan ülkelere büyük bir manevra alanı sunuyor. Dünya, iki kutuplu Soğuk Savaş döneminden çok kutuplu yeni bir çağa doğru hızla ilerliyor. Ve görünen o ki Çin ile Hindistan'ın ortaklığı, bu yeni çağın en kritik aktörlerinden biri olacak.