Kim derdi ki? Çin'in finans dünyası, Şubat ayında tam anlamıyla bir sürpriz yaptı. Adeta uykudan uyanırcasına bir hareketlilik geldi. Merkez Bankası'nın açıkladığı son rakamlar, ekonomideki yavaşlamaya rağmen kredi piyasasının hiç de fena olmadığını gösterdi.
İşte o çarpıcı detay: Bankalar, geçen ay tam 1.45 trilyon yuan değerinde yeni kredi dağıttı. Evet, yanlış duymadınız! Bu rakam, ekonomistlerin öngörülerinin – neredeyse – üç katı kadar. Piyasayı yakından takip edenler için bu, oldukça şaşırtıcı bir gelişme.
Peki ya geniş kredi tanımı olan toplam sosyal finansman? O da 1.56 trilyon yuan seviyesinde gerçekleşti. Ama dürüst olalım, bu beklenenin biraz altında kaldı. Yine de genel tablo, Çin'in ekonomik motorunun tamamen durmadığının bir kanıtı gibi.
Politika Yapıcılar Devrede
Merkez Bankası, son dönemde oldukça aktif. Faiz oranlarını düşürdü, bankaların elindeki nakit oranlarını (karşılık oranları) azalttı. Tüm bunlar, kredi musluklarını açmak için yapılan hamlelerdi. Görünen o ki, bu çabalar boşa gitmemiş. Bankalar, nihayet bu sinyalleri almış ve harekete geçmiş.
Ancak şunu da unutmayalım: Ocak ayındaki olağanüstü düşük performans, Şubat'taki bu toparlanmanın belki de daha çarpıcı görünmesine neden oldu. İki ayın ortalamasına baktığımızda, aslında durumun hâlâ çok parlak olmadığını söyleyebiliriz. Ekonomi, tam anlamıyla bir canlanma için biraz daha zamana ihtiyaç duyuyor.
Peki Ya Gelecek?
Gözler şimdi, Çinli yetkililerin bir sonraki hamlelerinde. Daha agresif para politikaları görecek miyiz? Yoksa mevcut önlemler yeterli görülecek mi? Ekonomistler ikiye bölünmüş durumda. Kimi 'daha fazla destek şart' derken, kimi de 'zaman tanımalıyız' diyor.
Sonuç olarak, Şubat ayı verileri Çin için küçük de olsa bir umut ışığı oldu. Kredi kanalı – nihayet – yeniden çalışmaya başladı. Bu, büyüme hedeflerine ulaşmak isteyen Çin için olmazsa olmazlardan biri. Önümüzdeki aylar, bu toparlanmanın kalıcı olup olmadığını gösterecek.
