
Washington'dan gelen son haberler, dünya siyasetinde yeni bir gerilim dalgasının kapıda olduğunu gösteriyor. ABD istihbarat birimlerinin elde ettiği veriler, Çin'in komşusu Tayvan'a yönelik "ciddi bir askeri operasyon" için hazırlandığını ortaya koyuyor.
Pentagon yetkilileri, durumun hiç de iç açıcı olmadığını belirtiyor. Aslına bakarsanız, durum oldukça vahim görünüyor. Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun son aylardaki hareketliliği, sıradan bir tatbikatın çok ötesine geçmiş durumda.
İstihbarat Raporları Ne Diyor?
ABD Savunma Bakanlığı'nın son analizleri, Çin'in Tayvan Boğazı'ndaki askeri varlığını sistematik olarak artırdığını gösteriyor. Hava sahası ihlalleri, deniz devriyeleri ve siber operasyonlar - tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde ortaya çıkan tablo hiç de hoş değil.
Bir istihbarat yetkilisinin dediği gibi: "Bu seferki, bildiğimiz oyunlardan farklı. Çok daha organize, çok daha sistematik." Gerçekten de öyle mi? Görünen o ki Çin, 'tek Çin' politikasını askeri yollarla dayatmak konusunda kararlı.
Tayvan'ın Durumu Ne?
Tayvan hükümeti ise bu gelişmeler karşısında -anlaşılır bir şekilde- oldukça tedirgin. Ada yönetimi, savunma kapasitesini güçlendirmek için acil önlemler alıyor. Ama soru şu: Küçük bir ada devleti, devasa Çin ordusu karşısında ne kadar dayanabilir?
Askeri uzmanlara göre cevap pek iç açıcı değil. Tayvan'ın elindeki kaynaklar sınırlı, Çin'in ise neredeyse sınırsız. Bu dengesizlik, bölgedeki gerilimi katbekat artırıyor.
ABD'nin Tutumu Ne Olacak?
Washington yönetimi, Tayvan'ın savunulması konusunda net bir taahhütte bulunmaktan kaçınıyor. Evet, silah satışları devam ediyor, diplomatik destek var - ama acaba yeterli mi?
Bazı Kongre üyeleri daha sert önlemler alınmasını talep ederken, Dışişleri Bakanlığı daha temkinli bir dil kullanıyor. Bu ikilem, ABD'nin Çin politikasının ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Asya-Pasifik bölgesi için kritik günler kapıda. Çin'in ne yapacağı, ABD'nin nasıl karşılık vereceği ve Tayvan'ın bu gerilimde nasıl bir rol oynayacağı - tüm bu soruların cevabı, önümüzdeki haftalarda şekillenecek. Bir şey kesin: Dünya, bu gelişmeleri endişeyle izliyor.