Dünya siyaset sahnesi yine hareketli. Çin, olası bir Trump dönemine hazırlık yapar gibiydi bu hafta. Askeri bir tatbikatla hem gücünü gösterdi hem de ilginç bir mesaj verdi.
Şöyle bir düşünün: Donald Trump yeniden Beyaz Saray'ın yolunu tutarsa ne olur? İşte Çin, tam da bu soruya yanıt niteliğinde bir hamle yaptı. Halk Kurtuluş Ordusu, Tayvan çevresinde ani bir askeri tatbikat düzenledi. Amaçları ne mi? Bölgedeki hakimiyetlerini ve hazırlıklarını göstermekti.
Fakat işin asıl ilginç yanı, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning'in açıklamalarıydı. Trump'ın seçilmesi durumunda Çin'in 'sakin ve kendinden emin' bir şekilde hareket edeceğini söyledi. Bu, beklenenden çok daha dengeli ve soğukkanlı bir tavırdı.
Stratejik Sabrın Arkasındaki Gerçekler
Pekin yönetimi aslında ne yapıyor? Uzmanlara göre Çin, Trump'ın sert çıkışlarına alışkın. 2016-2020 döneminde yaşanan ticaret savaşları ve gerilimlere rağmen Çin ekonomisi ayakta kalmayı başardı. Belki de bu yüzden, olası yeni bir Trump dönemine daha hazırlıklılar.
Mao Ning'in vurguladığı gibi: "Çin-Amerika ilişkileri sadece iki ülkeyi değil, tüm dünyayı ilgilendiriyor." Bu sözlerin altında aslında derin bir strateji yatıyor. Çin, küresel arenada sorumluluk sahibi bir güç olduğunu göstermeye çalışıyor.
Tayvan: Kritik Denklem
Tabii ki Tayvan meselesi işin en hassas noktası. Çin, "Tayvan'ın Çin'in bir parçası olduğu" konusunda son derece net. Askeri tatbikatlar da bu iddiayı destekler nitelikte. Ancak ilginç olan, Trump döneminde Tayvan konusunda ciddi bir kriz yaşanmamış olması.
Trump'ın daha önceki açıklamaları karışıktı. Bir yandan Tayvan'ı savunma sözü verirken, diğer yandan "Tayvan yüzünden savaş çıkar mı?" gibi sorular sormuştu. Bu belirsizlik, Çin için aslında bir fırsat olabilir mi? Kim bilir...
Şu anki Biden yönetimi ise Tayvan'a daha net destek veriyor. Fakat Çin, Biden'ın politikalarını da eleştiriyor. Yani aslında Pekin için hangi aday kazanırsa kazansın, Tayvan politikası değişmeyecek.
Soğukkanlılığın Altındaki Gerçek Duygular
Çin'in bu sakin tavrının altında ne yatıyor? Belki de şu: Trump döneminde yaşanan ticaret savaşları Çin'e kendi kendine yeterlilik konusunda önemli dersler verdi. Teknoloji ve üretimde dışa bağımlılığı azaltma çabaları hız kazandı.
Ayrıca, Çin iç politikada da birliği sağlamak istiyor. Dış tehdit algısı, milliyetçi duyguları canlı tutmak için kullanışlı bir araç. Fakat aşırı gerilimden de kaçınıyorlar. Dengeli bir oyun bu.
Sonuç olarak, Çin'in Trump'a yönelik soğukkanlı tavrı aslında derin bir stratejinin parçası. Hem güç gösterisi yapıyorlar hem de diyalog kapısını açık tutuyorlar. Küresel siyasette bu tür ince hamleler genellikle en etkili olanlarıdır.
Peki ya sizce? Çin'in bu dengeli tavrı Trump'ın olası başkanlığında işe yarayacak mı? Yoksa dünya yeni bir küresel gerilim dönemine mi hazırlanmalı? Cevap, önümüzdeki aylarda şekillenecek.
