
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun ağzından dökülen son sözler, adeta uluslararası diplomasi sahnesine düşen bir bomba etkisi yarattı. Öyle ki, bu açıklamayı duyanlar ilk anda kulaklarına inanamadı. Nasıl inansınlar ki?
Netanyahu, İbranice yayın yapan Channel 14 kanalına konuk olduğu bir programda, Filistinlilere yönelik olarak sarf ettiği sözlerle tam anlamıyla şok etkisi yarattı. "Elinizdeki telefonlar bile İsrail'in bir parçası" diyerek, teknolojik ürünler üzerinden bile siyasi bir mesaj vermekten çekinmedi.
Peki Neden Böyle Dedi?
Aslında bu sözlerin arka planında oldukça karmaşık bir siyasi zemin yatıyor. Netanyahu, Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurma arzularını eleştirirken, bu iddialı çıkışı yaptı. Ona göre, Filistinliler İsrail'in varlığını reddederken bir yandan da İsrail'in teknolojik imkanlarından faydalanıyorlar. Bu nasıl bir tezat değil mi?
Şöyle devam etti: "Onlar bizi reddediyorlar ama ellerindeki iPhone'lar, Android'ler... Hepsi İsrail'in bir parçası. Bu teknolojiyi üreten beyinler burada, İsrail'de." Gerçekten de düşündürücü bir argüman. Ama acaba ne kadar haklı?
Uluslararası Tepkiler Patlak Verdi
Bu açıklamaların ardından uluslararası camiada adeta bir fırtına koptu. Filistin yetkilileri, Netanyahu'nun sözlerini "sömürgeci bir zihniyetin tezahürü" olarak nitelendirirken, insan hakları örgütleri de bu tür rhetoric'in tehlikeli olduğu uyarısında bulundu.
Birleşmiş Milletler yetkilileri ise konuya daha temkinli yaklaşıyor. "Teknoloji evrenseldir, bir milletin tekelinde değildir" açıklaması yapan bir BM sözcüsü, bu tür söylemlerin bölgedeki gerginliği daha da artırabileceği endişesini dile getirdi.
Twitter'da #iPhoneMyPhone etiketiyle başlayan bir dalga ise kısa sürede trend oldu. Filistinli aktivistler, "Teknoloji evrenseldir, işgal ise bir suçtur" mesajıyla sosyal medyada adeta direniş gösterisi başlattı.
Teknoloji ve Siyasetin İç İçe Geçtiği Tehlikeli Bir Oyun
Netanyahu'nun bu çıkışı, aslında çok daha büyük bir resmin parçası. Teknolojinin artık sadece bir iletişim aracı olmadığı, aynı zamanda siyasi bir silah olarak da kullanılabileceği gerçeğini yüzümüze vuruyor. Peki ya sonra?
Uzmanlara göre, bu tür söylemler dijital çağda yeni bir siyasi mücadele alanı yaratıyor. Teknoloji şirketleri bile kendilerini bu tartışmanın ortasında bulabilir. Apple veya Google gibi devler şimdi nasıl bir pozisyon alacak merak konusu.
Sonuç olarak, Netanyahu'nun bu sözleri sadece bir açıklama değil, aynı zamanda gelecekteki teknoloji-politika ilişkisine dair önemli bir işaret fişeği. Dijital dünya ile siyasetin kesişim noktası giderek daha da karmaşık bir hal alıyor. Ve görünen o ki, bu tartışma daha uzun süre gündemimizde kalacak.