
Dünya liderlerinin koridor sohbetleri her zaman merak konusu olmuştur. Ama bu seferki, gerçekten sıradanın çok ötesinde. Kremlin'den sızan detaylar, adeta bilim kurgu senaryosunu andırıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin'in lideri Şi Cinping arasında geçen özel bir diyalog, tıp dünyasını ayağa kaldıracak türden. İki lider, insan organlarının sürekli nakledilebileceği bir gelecekten bahsetmişler. Evet, yanlış duymadınız!
Kapalı Kapılar Ardındaki Şok Edici İtiraf
Görgü tanıklarına göre, Putin oldukça düşündürücü bir soru atmış ortaya: "Peki ya organlar sürekli değiştirilebilse?" Şi'nin cevabı ise hem soğukkanlı hem de bir o kadar ürpertici: "Neden olmasın? Bilim her şeyin üstesinden gelebilir."
Bu kısa ama çarpıcı alışveriş, aslında iki ülkenin biyoteknoloji ve tıp alanındaki hırslarının da bir göstergesi. İnsan ömrünü uzatma, hatta belki de ölümsüzlük peşinde koşan devletlerin, etik sınırları ne kadar zorlayabileceğini düşünmek bile ürpertiyor.
Bilim Kurgu Gerçek Oluyor Mu?
Aslında mesele sadece bir 'keşif' değil. Bu, aynı zamanda muazzam bir ekonomik pazarın da kapılarını aralıyor. Organ nakli bekleyen milyonlarca insan düşünüldüğünde, kim bu teknolojiye ilk sahip olursa küresel bir güce dönüşebilir. Rusya ve Çin'in bu alanda gizli bir yarış içinde olduğu söylentileri ise uzun süredir dile getiriliyordu.
Peki ya etik? İşte en can alıcı nokta burası. Bir organın sürekli değiştirilebilir olması, onun bir 'yenilenebilir meta' haline gelmesi anlamına da gelebilir. Bu da beraberinde korkunç bir ticari kapışmayı ve belki de insanlık onurunu zedeleyecek senaryoları getirebilir.
Uzmanlar ise ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı bunun imkansız olduğunu söylerken, diğerleri "20 yıl önce cep telefonu da lükstü" diyerek sessizce çalışmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, liderlerin kulağımıza fısıldadığı bu iddia, sadece tıbbi bir devrim değil, aynı zamanda derin felsefi ve ahlaki soruları da beraberinde getiriyor. İnsan vücudu bir makine mi? Parçaları değiştirilebilir mi? Ve en önemlisi, bunun bir sınırı var mı? Cevabını hep birlikte göreceğiz.