
Hatay'da durum hiç de iç açıcı değil. Barajlardaki su seviyesi, adeta bir çığlık atarcasına yüzde 19'a kadar düştü. Bu, son yılların en düşük seviyelerinden biri. Yetkililer, "Alarm zilleri çalıyor" diyor ama acaba kim dinliyor?
Özellikle Arsuz ve Samandağ bölgelerinde durum daha da vahim. Sanki suyun biri tutmuş, kaçırıyor gibi. İnsanlar, "Musluktan su akacak mı?" diye endişeyle bekliyor. Tarım arazileri ise susuzluktan kavruluyor.
Peki, ne yapılabilir?
Uzmanlar, acil önlem paketleri hazırlanması gerektiğini söylüyor. Su tasarrufu artık bir tercih değil, zorunluluk. Belediyeler, vatandaşları bilinçlendirme kampanyaları başlatmalı. Aksi takdirde, yaz aylarını kavurucu bir susuzlukla geçirebiliriz.
Hataylılar, "Su hayattır" diyor ama hayatlarındaki su giderek azalıyor. Bu durum sadece Hatay'ın değil, tüm bölgenin sorunu haline gelebilir. Unutmayalım, damlaya damlaya göl olur ama damlalar kesilirse geriye sadece kurak topraklar kalır.