
Dünya, Rusya'nın uzak doğusundaki Kamçatka Yarımadası'nda kaydedilen 8.8 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Öyle ki, bu devasa sarsıntı, bölgedeki nükleer tesislerin durumunu gündeme getirdi. Peki, bu tesisler gerçekten risk altında mı?
Depremin Yıkıcı Gücü
Yerin altı adeta öfkeyle titredi. Richter ölçeğine göre 8.8 – bu rakamı bir düşünün! Pasifik'in soğuk sularıyla çevrili bu ıssız bölge, belki de yıllardır görmediği kadar şiddetli bir sarsıntı yaşadı. Uzmanlar, "Burası zaten aktif bir deprem kuşağı ama bu boyutta bir enerji patlaması ender görülür" diyor.
Nükleer Tesislerde Alarm
Asıl merak edilen konu ise bölgedeki nükleer tesislerin durumu. Kamuoyu, 2011'deki Fukuşima felaketini unutmuş değil. Rus yetkililer "Her şey kontrol altında" açıklamasını yapsa da, bazı bağımsız gözlemciler "Bu kadar büyük bir depremden sonra 'risk yok' demek pek inandırıcı değil" görüşünde.
- Depremin merkez üssü: Kamçatka'nın 200 km açığı
- Derinlik: 15 km – yüzeye oldukça yakın!
- Tsunami uyarısı: Kısmen kaldırıldı
Bir nükleer fizikçi, konuyla ilgili şu çarpıcı yorumu yapıyor: "Deprem değil, ihmaller felakete yol açar. Rusya'nın bu tesislerdeki güvenlik standartları yeterli mi? İşte asıl soru bu."
Bölge Halkı Endişeli
Yerel halkın bazı kesimleri ise açıkça tedirgin. "Gece yarısı aniden uyandık, her şey sallanıyordu" diyen bir balıkçı, "Nükleer tesislerden sızıntı olursa, buradaki deniz yaşamı tamamen biter" endişesini dile getiriyor.
Öte yandan, Rus yetkililerin "radyasyon seviyeleri normal" açıklamalarına rağmen, bazı çevre örgütleri bağımsız ölçüm yapılmasını talep ediyor. Durumun ciddiyeti ortada – çünkü bu tür felaketlerde ilk açıklamalar her zaman 'güven verici' olur, değil mi?
Depremin ardından bölgede artçı sarsıntılar devam ederken, uluslararası toplum da gelişmeleri yakından izliyor. Unutmayalım ki doğa olayları sınır tanımaz – Kamçatka'daki bir deprem, tüm Pasifik'i etkileyebilir.