
Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, kelimenin tam anlamıyla bombalar patlatıyor. Ülkesinin şu an karşı karşıya olduğu en büyük tehdidi açıkladı ve bu hiç de beklediğiniz gibi değil.
Düşünün: Petrol zengini bir ülke, ama her şey ters gidiyor. Maduro'ya göre asıl düşman dış güçler değil, tamamen içeride. Hani şu 'kendi kendine zarar verme' hali var ya, işte o.
Petrol Sektörü Alarm Veriyor
Konuşmasında özellikle petrol sektörüne vurgu yapan Maduro, "Ülkenin ana ekonomik damarı olan petrol endüstrisi, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor" ifadelerini kullandı. Sanki bir hasta en çok ihtiyacı olan anda ilacından mahrum bırakılıyor gibi.
Peki neler oluyor? Yolsuzluk, yönetimdeki aksaklıklar ve -belki de en önemlisi- teknik yetersizlikler. Tüm bunlar bir araya gelince, ülkenin bel kemiği olan sektör çökme noktasına gelmiş durumda.
Çözüm Önerileri ve Hedefler
Maduro çözüm için iddialı hedefler koydu. 2024 yılı sonuna kadar günlük petrol üretimini iki katına çıkarmayı planladıklarını açıkladı. Bu, bir ülke için neredeyse imkansız denebilecek bir hedef ama...
Yapılacaklar listesi kabarık: Yabancı yatırımcıları geri çekmek, yeni teknolojiler getirmek ve en önemlisi -ki bence en zor olanı- sektördeki yozlaşmış yapıyı temizlemek.
Maduro'nun dediği gibi: "Ya başaracağız ya da batacağız." Bu kadar net.
Uluslararası toplumun tepkisi merak konusu. Acaba bu açıklamalar Venezuela'ya olan ambargoların hafiflemesine yardımcı olur mu? Yoksa tam tersi etki mi yaratır? Zaman gösterecek.
Son düşünce: Bir ülkenin kendi kaynaklarıyla kendi kendine yetememesi ne kadar acı. Petrol zengini Venezuela'nın yaşadıkları, diğer ülkelere de ibretlik bir ders niteliğinde aslında.