İstanbul'da suyun durumu her zaman olduğu gibi yine gündemin ilk sıralarında. Öyle ki, şehrin kalbinin attığı o devasa metropolde, musluklardan akan suyun kaynağı olan barajların doluluk oranları, hepimizin hayatını doğrudan etkiliyor.
İSKİ'nin 31 Ekim tarihli en güncel verileri elimize ulaştı ve durum gerçekten ilginç. Bakın, rakamlar ne diyor: İstanbul'un barajlarındaki doluluk oranı ortalama %33.87 seviyesinde seyrediyor. Bu oran, geçen yılın aynı dönemindeki %35.26'lık seviyenin biraz altında kalıyor. Yani, durum pek de iç açıcı sayılmaz aslında.
Baraj Baraj Gezelim: Hangi Rezervuar Ne Durumda?
Peki, hangi baraj ne alemde? İşte size detaylar:
- Ömerli Barajı: %32.66 dolulukla orta halli diyebiliriz
- Pabuçdere Barajı: %4.12 ile adeta susuzluktan kavruluyor
- Sazlıdere Barajı: %5.45 ile pek de iyi durumda değil
- Büyükçekmece Barajı: %40.31 ile nispeten daha iyi
- Alibey Barajı: %30.10 doluluk oranına sahip
- Terkos Barajı: %42.61 ile en iyi durumdakilerden
- Kazandere Barajı: %7.77 ile alarm veriyor
- Elmalı Barajı: %34.75 doluluk oranında
- Darlık Barajı: %56.42 ile en yüksek orana sahip
Gördüğünüz gibi, durumlar oldukça değişken. Kimi barajlar neredeyse dibi görürken, kimi hala nefes alabiliyor.
Peki Ya Su Tüketimi?
İstanbul'da günlük su tüketimi tam 2.982.925 metreküp seviyesinde. Bu rakam, şehrin ne kadar devasa bir su iştahı olduğunu gözler önüne seriyor. Her gün neredeyse 3 milyon metreküp su tüketiyoruz - bu inanılmaz bir miktar!
Son günlerdeki yağışlar ise umut verici mi dersiniz? Aslında pek değil. Son 15 gün içinde metrekareye düşen yağış miktarı sadece 10.33 kg olarak ölçülmüş. Yani, gökyüzünden gelen destek yetersiz kalıyor maalesef.
Geçmişe Bakış: Rakamlar Ne Söylüyor?
Geçen yılın 31 Ekim'inde baraj doluluk oranı %35.26 imiş. Şimdi ise %33.87'deyiz. Aradaki fark küçük gibi görünse de, aslında hiç de önemsenecek gibi değil. Zira her damla suyun kıymetini bilmek zorundayız.
Su meselesi -özellikle İstanbul gibi devasa bir şehirde- hiç hafife alınacak bir konu değil. Barajlardaki doluluk oranları, aslında hepimizin geleceğine dair ipuçları veriyor. Suyu tasarruflu kullanmak artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldi diyebiliriz.
Unutmayalım ki, her damla değerli. Musluğu kapatmak, gereksiz su kullanımından kaçınmak hepimizin görevi. Yoksa, ileride çok daha ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz.
