Dünya, adeta bir kabusun içinde. Geçtiğimiz günlerde meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depremin şokunu atlatamadan, şimdi de yanardağların uyanışı herkesi tedirgin ediyor. Bilim insanları, özellikle Pasifik Ateş Çemberi'ndeki hareketliliğin endişe verici boyutlara ulaştığını belirtiyor.
"Bu kadar büyük bir depremin ardından yanardağ aktivitelerinin artması beklenen bir durum" diyor Jeolog Dr. Emre Kaya, ama ekliyor: "Ancak bu seferki veriler, işin renginin değiştiğini gösteriyor."
Peki ne oluyor?
Şu anda dünya genelinde en az 5 büyük yanardağın aktivitesinde ciddi artış gözlemlenmiş durumda. Özellikle:
- Mauna Loa (Hawaii) - Son 40 yılın en yüksek aktivitesi
- Popocatépetl (Meksika) - 24 saatte 200'den fazla küçük patlama
- Krakatoa (Endonezya) - Lav akıntılarında %300 artış
Uzmanlar, bunun basit bir tesadüf olmadığını, yer kabuğundaki gerilimin çok daha büyük bir alana yayıldığını ifade ediyor. "Adeta dev bir domino taşı etkisi" diye tanımlıyorlar durumu.
Felaket senaryoları mı?
Panik yapmayın ama... (aslında biraz panik yapın!) 1815'teki Tambora patlamasının dünyayı "yazsız bir yıla" mahkum ettiğini hatırlatan tarihçiler, benzeri bir durumun günümüzde çok daha yıkıcı olacağı konusunda uyarıyor.
Tabii her şey kötü değil. Yanardağ patlamalarının:
- Toprağı zenginleştirdiği
- Yeni adalar oluşturduğu
- Atmosferi temizlediği
gibi olumlu yanları da var. Ama kimse "aman toprağım zenginleşsin" diye evinin üzerine lav akıntısı gelmesini istemez herhalde!
Son söz: Doğa ana yine iş başında. Bizlere düşen ise bilimin ışığında hareket etmek ve hazırlıklı olmak. Unutmayın, tedbir hayat kurtarır!
