Ukrayna'nın Zaporijya kentindeki nükleer santral, son günlerde yeniden gündeme oturdu. Bölgedeki gerilim tırmanırken, santralin güvenliğiyle ilgili endişeler de artıyor. Peki, durum gerçekten bu kadar kritik mi?
Yetkililer, santralde herhangi bir güvenlik ihlali yaşanmadığını belirtiyor. Ancak, bölgedeki askeri hareketlilik ve siyasi gerilimler, insanların aklına ister istemez soru işaretleri getiriyor. "Her şey kontrol altında" açıklamalarına rağmen, uluslararası gözlemcilerin santrale erişiminin kısıtlı olması da spekülasyonları körüklüyor.
Nükleer Güvenlikte Kırmızı Çizgiler
Zaporijya Nükleer Santrali, Avrupa'nın en büyük nükleer enerji tesislerinden biri. Böylesine kritik bir tesisin savaş bölgesinde olması, elbette ki herkesi tedirgin ediyor. Nükleer uzmanları, "Bu bir kumar" diyor ve ekliyor: "Şansımızı zorlamamalıyız."
Santralin çalışanları, zor koşullar altında görevlerini sürdürüyor. Kimi zaman elektrik kesintileri yaşansa da, reaktörlerin soğutulması gibi hayati sistemlerin kesintisiz çalıştığı vurgulanıyor. Tabii bu açıklamalar, bölgeden gelen görüntülerle tam olarak örtüşmüyor gibi...
Uluslararası Toplumun Sessizliği
BM ve diğer uluslararası kuruluşlar, Zaporijya için alarm zillerini çalıyor ama somut adımlar konusunda isteksiz görünüyor. Diplomatik koridorlarda fısıltılar dolaşıyor: "Kimse nükleer bir felaketi göze alamaz ama kimse de gerçek anlamda bir şey yapmıyor."
Ukrayna yetkilileri, santralin tamamen demilitarize edilmesi çağrısını yineliyor. Rus tarafı ise "Biz zaten güvenliği sağlıyoruz" açıklamasını yapıyor. Ortada bir güven bunalımı olduğu kesin. Peki, bu kriz ne zaman son bulacak? Cevap: Kimse bilmiyor.
