Soğuk bir Ağrı sabahında, jandarmanın keskin gözleri hiç durmuyordu. Doğubayazıt ilçesinde adeta bir kedi-fare oyunu yaşanıyordu ve bu sefer av, gözlerden uzak bir TIR'ın kasasında saklanan 16 düzensiz göçmendi.
Jandarma ekipleri, istihbari bilgilerin peşinden giderek şüpheli bir TIR'ın izini sürdüler. Ve işte o an - TIR durduruldu, kapaklar açıldığında içerideki manzara gerçekten içler acısıydı. On altı insan, adeta bir konserve kutusu gibi sıkıştırılmış, nefes almakta zorlanıyorlardı.
Operasyonun Perde Arkası
Aslında bu tür operasyonlar hiç de göründüğü kadar basit değil. Jandarmanın sabırla ördüğü ağ, sonunda meyvesini verdi. TIR şoförü, belki de o sabah her şeyin normal geçeceğini düşünüyordu ama yanılıyordu. Ekipler o kadar hızlı hareket ettiler ki, kaçmak için fırsat bile bulamadılar.
İçeridekilerin durumuysa - gerçekten üzücüydü. Kim bilir hangi umutlarla yola çıkmışlardı, hangi hayaller peşindeydiler? Ama şu an sadece bir istatistikten ibarettiler.
Göçmenlerin Akıbeti Ne Olacak?
Yakalanan 16 düzensiz göçmen, sağlık kontrollerinden geçirildikten sonra - tabii ki gerekli işlemler için gözaltına alındı. TIR sürücüsü ise adaletin pençesine düştü. Gözaltına alınan tüm bireyler, yasal süreç başlatılmak üzere ilgili birimlere sevk edildi.
Bu olay, aslında daha büyük bir sorunun sadece küçük bir parçası. Her gün yüzlerce, belki binlerce insan benzer yollardan geçmeye çalışıyor. Peki bu trajedi ne zaman son bulacak? Kimse bilmiyor.
Jandarmanın açıklaması net: "Sınır güvenliği konusunda sıfır tolerans prensibiyle çalışıyoruz." Ve bu operasyon da bunun en somut kanıtı. Ama bana sorarsanız, asıl sorun sadece yakalamak değil - bu insanlık dramının köklerine inmek gerekiyor.