Akdeniz'in o bildiğimiz masmavi sularında bugün insanlık adına önemli bir sayfa daha yazıldı. Türkiye, uluslararası sularda zor anlar yaşayan Küresel Dayanışma Filosu'na mensup bir teknedeki yardım gönüllülerini kurtarmak için harekete geçti.
Olay aslında şöyle gelişti: Bildiğiniz gibi Akdeniz son zamanlarda adeta bir insanlık sınavına sahne oluyor. İşte tam da böyle bir günde, Küresel Dayanışma Filosu'na bağlı bir tekne, uluslararası sularda beklenmedik bir şekilde su almaya başladı. Durum ciddiydi, ama paniğe mahal yoktu.
Hızlı ve Etkili Müdahale
Türk yetkililer durumu öğrenir öğrenmez -neredeyse ışık hızıyla diyebilirim- harekete geçtiler. Denizde zor durumda kalan gönüllüler için bir tahliye operasyonu başlatıldı. Bu tür operasyonların ne kadar hassas olduğunu hepimiz biliyoruz, değil mi?
Operasyon o kadar başarılıydı ki, tüm gönüllüler güvenli bir şekilde tahliye edildi. Kimseye bir şey olmadı, Allah'tan. Şimdi düşünüyorum da, denizde böyle şeyler olunca insanın içi cız ediyor. Ama Türkiye'nin bu konudaki tecrübesi ve hızlı refleksi gerçekten takdire şayan.
Denizlerdeki İnsani Misyon
Küresel Dayanışma Filosu, aslında dünyanın dört bir yanında insani yardım faaliyetleri yürüten bir oluşum. Akdeniz'deki çalışmaları da -biraz hassas bir konu olsa da- özellikle mültecilere yönelik yardım operasyonlarını içeriyor. Bu sefer kendileri yardıma muhtaç duruma düşmüşler, ironik değil mi?
Türkiye'nin bu hamlesi aslında şunu gösterdi bize: Denizlerde kim olursa olsun, hangi milletten hangi organizasyondan olursa olsun, insan hayatı her şeyden önemli. Bu prensip doğrultusunda hareket ediliyor. Bence bu çok önemli bir detay.
Sonuç olarak, bugün Akdeniz'de yaşanan bu olay aslında Türkiye'nin denizlerdeki sorumluluk bilincini ve insani duyarlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Zor durumda kalan herkese -kim olursa olsun- yardım eli uzatmak, insanlık görevimiz değil mi zaten?