Gece yarısına doğru, Ege'nin karanlık sularında bir hayat mücadelesi yaşanıyordu. Sulara gömülmek üzere olan bir lastik bot ve içinde umudunu yitirmek üzere olan on dokuz insan. İnanması güç ama Yunanistan unsurları bu insanların botlarını bilinçli şekilde delerek ölüme terk etmişti.
Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'na gelen acil ihbar üzerine her şey başladı. Hava kararmıştı ve deniz oldukça hareketliydi. Ekipler zifiri karanlıkta arama kurtarma çalışmalarına başladıklarında, durumun vahametini hemen anladılar.
Son Dakika Operasyonu
Saatler gece yarısını gösterdiğinde, Sahil Güvenlik botları batmak üzere olan lastik bottaki insanlara ulaşmayı başardı. Görgü tanıklarının ifadesine göre -ki bu gerçekten tüyler ürpertici- Yunan unsurlar botun balast tanklarını ve şişirme bölümlerini keserek insanları ölüme terk etmişti.
O anları yaşayan bir güvenlik görevlisi, "Yıllardır bu işi yapıyorum ama her seferinde insanın içi acıyor" diyor ve ekliyor: "Bu insanların gözlerindeki korkuyu ve sonra da kurtulduklarında hissettikleri o tarifsiz rahatlamayı görmek... Kelimelerle anlatılmaz."
İnsanlık Dramı Devam Ediyor
Kurtarılan 19 göçmen, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Sivrice mevkii açıklarında bulunmuştu. Sahil Güvenlik ekipleri, bu insanları adeta ölümün eşiğinden çekip aldı. Hepsi sağlık kontrolünden geçirildi ve durumlarının iyi olduğu bildirildi.
Aslında bu olay, Ege Denizi'nde yaşanan yüzlerce benzer dramdan sadece biri. Fakat her seferinde aynı soruyu sormaktan kendimi alamıyorum: İnsanlık nereye gidiyor? Bir insanı ölüme terk etmek nasıl bir ruh halidir?
Göçmenlerin anlattıkları ise yürek burkuyor. Hepsi umut dolu bir hayat için yola çıkmış, ama bazıları için bu yol neredeyse son olacakmış. Neyse ki Türk Sahil Güvenlik'in profesyonel ekipleri sayesinde bu trajedi bir felakete dönüşmedi.
Uluslararası Sorumluluk
Bu olay aslında çok daha büyük bir soruna işaret ediyor. Göçmen krizi artık sadece bir bölge sorunu değil, küresel bir insanlık meselesi. Ve maalesef bazı ülkeler bu konuda insani sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınıyor.
Belki de en acı olanı, insan hayatının bazıları için bu kadar değersizleşmiş olması. Oysa hepimiz aynı gezegende yaşıyoruz ve her insanın yaşam hakkı kutsal.
Türk yetkililer konuyla ilgili gerekli diplomatik girişimleri başlattı bile. Fakat asıl önemli olan, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için kalıcı çözümler üretmek.