
Ege'nin o bildik maviliği, bu sefer soğuk ve acımasız bir sahneye ev sahipliği yaptı. İzmir'in Dikili ilçesinden yaklaşık 5-6 mil açıkta, alabora olma ihtimaliyle burun buruna gelen lastik bir bot... İçindeki insanların umudu ise tükenmek üzereydi.
Sahil Güvenlik Komutanlığı'na iletilen bir yardım çağrısı her şeyi değiştirdi. Hani derler ya, 'denizden geçen yok olmaz' diye; işte o an, bu sözün ne kadar kıymetli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Ekipler, hiç vakit kaybetmeden, adeta zamanla yarışarak olay yerine intikal etti.
Ve sonra? O kritik an. Bot, su almaya başlamıştı ve her şey birkaç saniyeye bağlıydı. Sahil Güvenlik personeli, inanılmaz bir soğukkanlılık ve profesyonellikle tüm yolcuları güvenli bir şekilde kurtarmayı başardı. İnsan, o anı düşününce içi ürperiyor doğrusu.
Kurtarılan tüm göçmenler –evet, hepsi– Dikili Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı'na getirilerek karaya ayak bastı. Sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi, ki bu en önemli haberdi. Yaşananlar, Ege Denizi'ndeki bu tehlikeli yolculukların ne denli riskler barındırdığını bir kez daha tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Bu olay, aslında hepimizin düşünmesi gereken bir konuya da parmak basıyor: Umuda yapılan bu zorlu yolculuklar... İnsanlar neden bu kadar büyük riskleri göze alıyor? Cevabı belki de hepimiz biliyoruz ama üzerine daha fazla kafa yormamız gerekiyor.