Ege'nin lacivert sularında, insan hayatına dair bir dram daha sahnelenirken, son perde bu kez bir kahramanlıkla kapandı. İzmir'in Dikili ilçesinden yola çıkan bir lastik bot... İçindeki 33 can, umuda açılan tehlikeli bir yolculuğun bedelini ödemek üzereydi. Ancak o an, beklenmedik bir kurtarıcı devreye girdi: Türkiye Sahil Güvenlik Komutanlığı.
Olay, Dikili açıklarında, adeta bir gerilim filminin son sahnesi gibi yaşandı. Bot, ilerleyişini sürdürürken bir anda yardım sinyali vermeye başladı. Durumun vahameti anlaşılınca, hiç vakit kaybedilmedi. Sahil Güvenlik ekipleri, alarm zilleri çalar çalmaz harekete geçti. Denizdeki her saniyenin altın değerinde olduğunu bilerek…
Operasyon, tam anlamıyla bir insanlık dersiydi. Ekipler, olay yerine ulaştığında, botun içindeki göçmenlerin endişeli bakışlarıyla karşılaştı. Hiçbir can kaybı yaşanmadan, tüm yolcular güvenli bir şekilde Sahil Güvenlik botuna alındı. Soğuk denizden sıcak bir insanlık yuvasına…
Kurtarılan 33 düzensiz göçmen, Dikili Sahil Güvenlik Komutanlığı'na getirilerek burada sağlık kontrollerinden geçirildi. Neyse ki, herhangi bir yaralanma veya olumsuz bir durum söz konusu değildi. Yüzlerdeki korkunun yerini, minnet ve rahatlama almıştı. Ardından, göçmenler için yasal süreçler işletilmeye başlandı.
Bu olay, Ege Denizi'ndeki düzensiz göç trafiğinin ne denli riskli olduğunu bir kez daha hatırlattı. İnsan kaçakçılarının, umut tacirlerinin, nasıl da pervasızca canları tehlikeye attığını gösterdi. Ama aynı zamanda, denizlerimizdeki gözcülerimizin –Sahil Güvenlik ekiplerimizin– ne kadar hassas ve profesyonel olduğunun da bir kanıtıydı.
Sonuç olarak, İzmir açıklarında yaşanan bu kritik operasyon, hem bir uyarı hem de bir başarı hikayesi olarak hafızalara kazındı. Deniz, bazen acımasız olsa da, ona uzanan yardım eli asla geri çevrilmiyor.
