Ege'nin lacivert sularında dün gece yaşananlar, aslında bir insanlık dramının sadece küçük bir kesitiydi. İzmir'in Menderes ve Foça ilçeleri açıklarında, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı ekiplerin gerçekleştirdiği operasyon, tam anlamıyla bir hayat-memat mücadelesine sahne oldu.
Olay aslında şöyle gelişti: Sahil Güvenlik ekipleri, düzensiz göçmen taşıdığından şüphelenilen iki ayrı bot hakkında aldıkları istihbarat üzerine harekete geçtiler. Hava karardıktan sonra başlayan operasyon, ekiplerin denizdeki tecrübesi sayesinde hızla sonuç verdi.
33 Cana Umut Eli
İlk müdahale Menderes açıklarında gerçekleşti. Teknenin durumu gerçekten içler acısıydı - adeta batmak üzere olan bir sandal, umuda açılan bir kapı gibi sallanıyordu dalgaların arasında. Sahil Güvenlik ekipleri, zorlu deniz şartlarına rağmen 33 düzensiz göçmeni güvenle kurtarmayı başardı. Bu insanlar, o an için belki de hayatlarının en büyük şansını yakalamışlardı.
Kurtarma operasyonu sırasında yaşanan duygusal anlar ise gerçekten tarif edilemezdi. Soğuk denizden çıkarılan her bir insanın yüzündeki o rahatlama ifadesi, aslında tüm hikayeyi özetliyordu sanki.
Foça'da İkinci Operasyon
Foça açıklarında ise durum biraz farklıydı. Burada Sahil Güvenlik ekipleri, düzensiz göçmen taşıyan başka bir botu tespit etti. Ancak bu sefer kurtarmadan ziyade, güvenlik önlemi alma durumu söz konusuydu. Operasyon sonucunda 50 düzensiz göçmen yakalandı.
Yakalanan göçmenlerin arasında -inanması güç ama- kadınlar ve çocuklar da vardı. Hepsinin ortak noktası, daha iyi bir hayat hayaliyle yola çıkmış olmalarıydı. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Acaba hangi umutlarla, hangi hayallerle bindiler o tekneler?
Sahil Güvenlik yetkililerinin konuya ilişkin açıklaması oldukça net: "Bölgedeki denetim ve kontrol faaliyetlerimiz aralıksız devam edecek." Bu sözler aslında, göçmen trafiğinin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Arka Plandaki Büyük Resim
Bu olay aslında bize şunu gösteriyor: Göç meselesi sadece istatistiklerden ibaret değil. Her bir rakamın arkasında, farklı hikayeleri olan, farklı hayalleri olan insanlar var. Kimi savaştan kaçıyor, kimi yoksulluktan, kimi de sadece çocuklarına daha iyi bir gelecek sunabilmek için çıkıyor bu tehlikeli yolculuğa.
Sahil Güvenlik ekiplerinin bu operasyondaki profesyonelliği ve insani yaklaşımı ise takdire şayan. Zorlu deniz şartlarında, gece karanlığında gerçekleştirilen bu operasyon, aslında Türkiye'nin göçmen politikasının da bir yansıması gibi.
Sonuç olarak, İzmir açıklarındaki bu operasyon hem bir başarı hikayesi hem de düşündürücü bir insanlık dramı olarak hafızalarda yer edecek gibi görünüyor. Umarım, bir gün insanların hayallerini gerçekleştirmek için böyle tehlikeli yolculuklar yapmak zorunda kalmayacağı günler gelir.
