
Dünya, bugün sabah saatlerinde adeta nefesini tuttu. Büyük Okyanus'un derinliklerinden gelen o korkunç sarsıntı, sadece birkaç dakika içinde küresel bir krize dönüştü. Richter ölçeğine göre 8.8 büyüklüğündeki bu dev deprem, öyle bir etki yarattı ki, dünyanın dört bir yanındaki yetkililer acil durum toplantılarına koşuşturdu.
"Bu kadarını beklemiyorduk" diyor Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi'nden bir yetkili, telefonun diğer ucundaki paniği bastırmaya çalışırken. Gerçekten de, özellikle Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Amerika'nın batı kıyıları için yayınlanan tsunami uyarıları, insanları yüksek yerlere çıkmaya zorladı.
Panik ve Kaçış
Sahil şeridindeki kentlerde yaşayanlar, o anı "kıyamet günü"ne benzetti. Kimi eşyalarını toplamaya çalışırken, kimi sadece sevdiklerinin elini tutup kaçmaya başladı. Sosyal medyaya düşen görüntülerde, okyanusun normalden çok daha geriye çekildiği açıkça görülüyordu - ki bu, dev dalgaların habercisiydi.
Meteoroloji uzmanları, "Bu tür depremlerin ardından ilk dalgaların 3 metreye kadar çıkabileceğini" belirtirken, bazı bölgelerde bu rakamın iki katına çıkma ihtimalinden bahsediyor. Tabii bu, kıyıdaki tüm yerleşimler için ciddi bir tehdit anlamına geliyor.
Uluslararası Dayanışma
Birleşmiş Milletler Afet Ofisi, olası bir felakete karşı bölge ülkeleriyle acil iletişime geçti. Yardım ekipleri hazır bekletilirken, hava koşullarının izin verdiği ölçüde bölgeye intikal edecekleri bildirildi.
Öte yandan, depremin merkez üssüne en yakın ada ülkelerinden gelen ilk raporlar, şans eseri büyük çaplı hasar olmadığını gösteriyor. Ancak uzmanlar, "Asıl etkinin dalgalarla geleceği" konusunda uyarıyor.
Şimdi herkesin gözü, okyanusun kaprislerinde. Çünkü biliyoruz ki doğa, bazen en hazırlıklı olduğumuzu düşündüğümüz anlarda bile bizi şaşırtmayı seviyor...