Doğanın kırılgan dengeleri için çok konuşulacak bir hamre geldi! Cumhurbaşkanlığı'nın son dakika kararıyla, Türkiye'nin eşsiz bitki örtüsü artık resmi olarak devlet güvencesi altında. Şahane bir gelişme değil mi?
Öyle bir karar ki... Sadece ülkemizde yetişen o nadide çiçekler, ender bulunan ağaçlar ve bin bir çeşit ot için adeta bir hayat sigortası niteliğinde. Artık onları korumak sadece aktivistlerin ya da doğaseverlerin değil, devletin de en öncelikli görevleri arasında.
Peki Bu Kararla Neler Değişecek?
İşin teknik detaylarına inecek olursak -ki bence heyecan verici- 6 Mart 2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan karar, tam 12 farklı bölgedeki endemik türleri kapsıyor. Aman dikkat! Bu bölgelerden herhangi birinde yapılacak en ufak bir proje bile artık çok daha sıkı denetimlerden geçecek.
Düşünsenize... Bir inşaat firması, mesela o muazzam doğal güzellikteki vadide proje yapmak istediğinde, öncelikle "Acaba buradaki şu minicik çiçeğe zarar verir miyim?" diye düşünmek zorunda kalacak. Eskiden böyle şeylere pek aldıran olmazdı, değil mi?
Koruma Kalkanı Genişliyor
Aslında bu hamre, daha önce alınmış olan bir kararın genişletilmiş hali. 2021'de başlayan bu süreç, şimdi çok daha kapsamlı bir hale geldi. Üstelik sadece bitkilerle de sınırlı değil - hayvan türleri de bu korumadan nasibini alacak gibi görünüyor.
Doğayı koruma konusunda iyice ciddileştiğimiz ortada. Türkiye olarak biyolojik çeşitlilikte Avrupa'nın neredeyse tamamından daha zengin olduğumuzu biliyor muydunuz? Evet, yanlış duymadınız! Bu zenginliği kaybetmek istemeyiz herhalde.
Yerel Halka ve Ziyaretçilere Uyarılar
Peki ya sıradan vatandaşlar? Onlar için ne değişecek? Aslında çok da fazla bir şey değişmeyecek - sadece doğaya karşı biraz daha duyarlı olmaları gerekecek. Şu unutulmamalı: O güzelim dağlarda gezerken koparılan her çiçek, belki de dünyada sadece o bölgede yetişen bir türe ait.
Turizm açısından bakarsak... Bence bu karar aslında Türkiye'yi daha cazip hale getirecek. Dünya artık sadece deniz-kum-güneş istemiyor; doğası korunan, ekolojik dengeye önem veren ülkeleri tercih ediyor.
Son dönemdeki iklim krizi, seller, orman yangınları... Tüm bunlar bize doğanın ne kadar kıymetli olduğunu acı bir şekilde hatırlattı. Bu karar, işte tam da bu noktada çok anlamlı duruyor.
Umarım sadece kağıt üzerinde kalmaz ve gereken önem verilir. Çünkü doğa, kaybettikten sonra geri getiremeyeceğimiz tek hazine. Bunu hepimizin içine sindirmesi gerekiyor.
