
Dünya liderleri iklim kriziyle mücadele için bir araya gelirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Zirvesi'ndeki konuşması tüm dikkatleri üzerine çekti. Adeta bir dönüm noktasıydı bu açıklamalar.
"İklim değişikliği artık sadece çevresel bir mesele değil, varoluşsal bir tehdit" diye başladı Erdoğan sözlerine. O an salonda çıt çıkmıyordu - her kelimesi dünyanın geleceğini şekillendirecek cinsten.
Türkiye'nin Yeşil Dönüşüm Hamlesi
Aslında işin özü şu: Türkiye, 2053 için net sıfır emisyon hedefini gerçekten ciddiye alıyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla adeta bir devrim yaşanıyor ülkede. Güneş, rüzgar, hidroelektrik... Hepsi masadaydı.
Şöyle bir düşünün - sadece son bir yılda yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış yüzde 15'i bulmuş. Hiç de azımsanacak bir rakam değil, değil mi?
Küresel İşbirliği Vurgusu
Erdoğan'ın altını çizdiği en önemli noktalardan biri de küresel işbirliğiydi. "Hiçbir ülke bu savaşı tek başına kazanamaz" derken, aslında hepimizin kaderinin birbirine bağlı olduğunu hatırlatıyordu.
İklim finansmanı konusunda gelişmiş ülkelere çağrıda bulundu. Adil paylaşım olmadan, bu mücadelenin kazanılması mümkün değil çünkü.
Sera Gazı Emisyonlarındaki Azalma
Türkiye'nin 2030 hedefleri gerçekten iddialı. Sera gazı emisyonlarını yüzde 41 azaltma taahhüdü... Bu, ciddi bir kararlılık gerektiriyor.
Sanayiden tarıma, ulaşımdan enerjiye - her sektörde köklü değişiklikler yapılması şart. Ama Erdoğan'ın dediği gibi, "Zor olan doğru olanı yapmaktır."
Konuşmanın en çarpıcı yanı? Belki de şuydu: "Biz sadece bugünü değil, yarınları da düşünmek zorundayız." Çocuklarımıza bırakacağımız dünya, verdiğimiz bu mücadelede şekillenecek sonuçta.