Ergene Havzası'nda adeta bir çevre seferberliği yaşanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın bölgede başlattığı kapsamlı denetim kampanyası, kirletenlere göz açtırmıyor. Son 10 ayda gerçekleştirilen operasyonlarda tam 21 tesis, çevreye verdikleri zarar nedeniyle faaliyetlerinden oldu.
Aslında durum hiç de şaşırtıcı değil. Bölgedeki sanayi tesisleri yıllardır adeta doğayla kumar oynuyordu. Ama artık oyunun kuralları değişti. Bakanlık ekipleri, havzayı korumak için neredeyse gece gündüz demeden çalışıyor.
Rakamlarla Denetim Fırtınası
Şubat 2024'ten bu yana devam eden operasyonlarda inanılmaz bir tempo yakalandı. Tam 2 bin 573 denetim gerçekleştirildi - bu sayı bile tek başına durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyor aslında. Denetim ekipleri, bölgeyi karış karış tararken, çevre mevzuatına uymayan işletmeler için hiç taviz vermedi.
Kimileri 'işimiz gücümüz var' diye düşünmüş olmalı ama... Bakanlık ekipleri her yerdeler. Fabrikaların atık su sistemlerinden emisyon değerlerine kadar her detayı titizlikle inceliyorlar. Ve ihlal tespit edildi mi? Hemen işlem başlıyor.
Kapatılan Tesislerin Dağılımı
- Tekirdağ'da 8 tesis faaliyetten men edildi
- Kırklareli'nde 7 işletme kapatıldı
- Edirne'de ise 6 tesisin kapısına kilit vuruldu
Bu rakamlar sadece istatistik değil, aynı zamanda bölgedeki çevre bilincinin ne durumda olduğunun da acı bir göstergesi bence.
Peki Ya Uyarılar ve Para Cezaları?
Kapatma kararları elbette tek başına yeterli değil. Bakanlık, çevre mevzuatını ihlal eden ancak kapatılma seviyesine gelmeyen işletmelere de gereken cezaları kesmekte kararlı. Toplamda 179 işletmeye idari para cezası uygulanırken, 87 tesise de 'düzeltin, yoksa sonuçları ağır olur' anlamına gelen uyarı yazıları gönderildi.
Aslında bu uyarıların önemi çok büyük. Bir nevi son şans vermek gibi düşünün. 'Hatalarınızı düzeltin, çevreye verdiğiniz zararı azaltın' deniyor. Ama bazıları hala anlamak istemiyor galiba.
Çevre denetimleri konusunda ciddi bir zihniyet değişikliği yaşanıyor ülkemizde. Artık 'nasıl olsa denetlenmez' düşüncesi tarihe karışıyor. Bakanlığın bu kararlı duruşu, hem doğa için hem de bölge halkının sağlığı için gerçekten umut verici.
Ergene Havzası'ndaki mücadele sürüyor. Doğanın intikamı diye bir şey var çünkü - ona zarar veren, er ya da geç bedelini ödüyor. Bakanlığın bu operasyonları da aslında bu bedelin bir an önce ödenmesini sağlıyor. Umarım diğer havzalarda da benzer çalışmalar yaygınlaşır.
