Erzincan'da yaşanan sıradışı hava olayları, yaban hayatının doğal döngüsünü altüst etti. Mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve yüksek kesimlere beklenen kar yağışının yeterince düşmemesi, bölgedeki ayıların kış uykusuna yatmasını engelledi. 5 Aralık 2025 tarihinde bölgeden gelen görüntüler, bu durumun vahametini gözler önüne serdi.
Yerleşim Yerlerine İnen Ayılar Görüntülendi
Kar yağışının azlığının doğa ve yaban hayatı üzerindeki olumsuz etkileri giderek artarken, kış uykusuna giremeyen ayılar insanlara daha yakın noktalarda görülmeye başlandı. Ayılar, zaman zaman yol kenarlarında ve yerleşim alanlarının yakınlarında dolaşırken, bazıları yavrularıyla birlikte güvenlik kameralarına yansıdı. Bu durum, iklim değişikliğinin yaban hayatı üzerindeki doğrudan ve endişe verici etkisinin bir kanıtı olarak kayıtlara geçti.
"Aralık Ayındayız, Hâlâ Dolaşıyorlar"
Konuyla ilgili açıklama yapan doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Murat Aydemir, durumun ciddiyetine dikkat çekti. Aydemir, "Yüksek kesimlere yeteri kadar kar yağmaması hayvanları oldukça kötü etkiliyor. Kar olmadığı için ayılar kış uykusuna henüz yatmadılar" dedi.
Ayıların normal şartlardaki davranışlarını anlatan Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Normalde kar çok yağdığında inlerine çekilirler ve yaklaşık 6 ay boyunca kış uykusunda kalırlar. Arada bir kalkıp beslenip tekrar uykuya dönerlerdi. Fakat şu an aralık ayındayız ve ayılar hâlâ etrafta dolaşmaya devam ediyor. Bu, ekosistemdeki dengesizliğin çarpıcı bir göstergesi."
İklim Değişikliğinin Somut Sonucu
Erzincan'da yaşanan bu olay, küresel iklim değişikliğinin yerel ve somut etkilerinden biri olarak değerlendiriliyor. Mevsimsel ritimlerin bozulması, sadece ayıların değil, kış uykusuna yatan diğer türlerin ve tüm ekosistemin geleceği için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, benzer anomalilerin artabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Murat Aydemir'in İhlas Haber Ajansı'na (İHA) yaptığı açıklama, 5 Aralık 2025 tarihinde kamuoyuyla paylaşıldı. Ayıların yerleşim yerlerine yaklaşması, hem hayvanların güvenliği hem de vatandaşların güvenliği açısından yeni önlemlerin düşünülmesi gerektiğini ortaya koydu.
