Dün akşam İstanbul'da gözler yine Galata Kulesi'ndeydi ama bu kez bambaşka bir sebeple. O tarihi siluet, alışılagelmişin dışında bir görsel şölene tanıklık etti. Kimi 'harika' dedi, kimi 'anlamlı' buldu - haklılardı da.
Aslında olan şuydu: Kulenin o meşhur cephesi, çevre temalı görsellerle bezenmişti. Küresel ısınma, doğa sevgisi, temiz dünya... Tüm bu kavramlar, ışık oyunlarıyla taşa, tuğlaya adeta nakşedilmişti. İnsan aşağıdan bakarken, "Acaba bu tarihi yapı bize bir şey mi anlatmaya çalışıyor?" diye düşünmeden edemiyordu.
Bir Mesaj Var Bu Işıklarda
Etkinlik, çevre bilincini artırmak amacıyla düzenlenmiş. Şehir ışıklarının arasında kaybolup giden bir uyarı gibiydi adeta. Düşünsenize, 700 yıllık bir kule, 21. yüzyılın en acil sorununa ışık tutuyor. İronik değil mi?
Beyoğlu'nda dolaşanlar için sıradışı bir deneyimdi bu. Bir yanda tarihi sokaklar, diğer yanda geleceğe dair bir mesaj. İnsan ister istemez durup düşünüyor: "Acaba biz torunlarımıza nasıl bir dünya bırakacağız?"
Görenler Ne Dedi?
Etkinliği izlemeye gelenler arasında hem yerli hem de yabancı turistler vardı. Japon bir turist, "Japonya'da böyle şeyler görmedim, çok etkileyici" derken, İstanbullu bir üniversiteli genç, "Keşke her gece olsa, insan unutmuyor böylece" yorumunu yapıyordu.
Aslında haklılar. Çevre dediğimiz şey, bazen o kadar soyut geliyor ki insana... Ama işte böyle somutlaştırılınca, tarihi bir mekâna yansıtılınca, daha bir anlam kazanıyor.
Gece boyunca kulenin cephesi adeta bir tuval gibi kullanıldı. Renk renk, desen desen... Kimi zaman yükselen deniz seviyeleri, kimi zaman eriyen buzullar, kimi zaman da çiçek açmış ağaçlar. Bir nevi görsel şiir gibiydi.
Peki Ya Gelecek?
Bu tür etkinliklerin devamı gelecek mi? Kim bilir... Belki de Galata Kulesi artık sadece turistlerin ziyaret ettiği bir tarihi eser olmaktan çıkıp, toplumsal mesajların verildiği bir platforma dönüşecek. Bence harika olurdu.
Sonuçta -düşünüyorum da- tarihi yapılar sadece geçmişi değil, geleceği de temsil etmeli. Galata Kulesi dün akşam tam da bunu yaptı. Geçmişin ihtişamıyla geleceğin endişelerini buluşturdu. Ve insana şunu fısıldadı: "Bu dünya hepimizin."