Güney Asya ülkelerini etkisi altına alan şiddetli muson yağışları, bölgede büyük bir insani felakete dönüştü. Yağışların tetiklediği sel ve toprak kaymalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 1220'ye yükseldi. Milyonlarca insan ise evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Endonezya ve Sri Lanka'da Bilanço Ağır
Felaketin en ağır vurduğu ülkelerin başında Endonezya geliyor. Endonezya Ulusal Afet Yönetim Ajansı (BNPB) tarafından yapılan son açıklamada, ülkede 631 kişinin hayatını kaybettiği, 2 bin 600 kişinin yaralandığı ve 472 kişinin kayıp olduğu bildirildi. Yüksek riskli bölgelerden tahliye edilenlerin sayısı ise 1 milyonu aştı.
Sri Lanka'da durum benzer şekilde kritik. Ditwah Kasırgası'nın yol açtığı afetlerde can kaybı 410'a ulaşırken, 336 kişi hala kayıp. Sri Lanka Afet Yönetim Merkezi Genel Müdürü Sampath Kotuwegoda, 1.1 milyondan fazla insanın yerinden edildiğini ve ülkenin "tarihi bir insani krizle" karşı karşıya olduğunu ifade etti.
"Çok Büyük Bir Görev Bizi Bekliyor"
Kotuwegoda, ülkenin 25 bölgesinin tamamının afetten etkilendiğini vurgulayarak, arama-kurtarma ve yardım operasyonlarının aralıksız sürdüğünü belirtti. Kotuwegoda, "İnsanları yeniden yerleştirmemiz, ülkeyi yeniden inşa etmemiz gerekiyor ve bu çok büyük bir görev olacak" dedi.
Sri Lanka yetkilisi, Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Japonya gibi komşu ülkelerin acil durum ekipleri göndererek destek olduğunu aktardı. Ancak, halkın ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için daha fazla uluslararası yardım çağrısında bulundu.
Bölgedeki Diğer Ülkelerde de Kayıplar Var
Felaketten etkilenen diğer Güney Asya ülkelerinde de can kayıpları yaşandı. Tayland'da şiddetli yağışlar nedeniyle 176 kişi hayatını kaybetti. Malezya'da ise sel ve toprak kaymalarında 3 kişinin öldüğü bildirildi. Bu kayıplarla birlikte bölge genelindeki toplam ölü sayısı 1220'ye ulaşmış oldu.
Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte bu tür aşırı hava olaylarının sıklığının ve şiddetinin artabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bölge ülkeleri, afet sonrası toparlanma ve yeniden inşa sürecinin yanı sıra, gelecekteki benzer felaketlere karşı altyapı ve erken uyarı sistemlerini güçlendirmenin önemine dikkat çekiyor.