Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, Muğla için hayati önem taşıyan Kayalıköy Barajı'nda durum içler acısı. Gözler barajın su seviye göstergesine çevrilmiş durumda ve rakamlar hiç de iç açıcı değil.
Yüzde 10'un altına düşen su seviyesi, aslında bardağı taşıran son damla oldu desek yanlış olmaz. Yetkililerin ağzından dökülen her kelime, önümüzdeki yaz mevsiminin ne denli zor geçeceğinin adeta habercisi gibi.
Rakamlar Dehşete Düşürüyor
Barajdaki mevcut durumu gözler önüne seren veriler şöyle:
- Toplam su kapasitesi: 56.45 milyon metreküp
- Mevcut su miktarı: Sadece 5.64 milyon metreküp
- Doluluk oranı: Yüzde 9.99 - neredeyse çift haneli bile değil!
Bu rakamların ne anlama geldiğini sorgulamak gerek. Aslında durum o kadar vahim ki, 'acil önlem' lafı bile hafif kalıyor sanki.
Peki Ya Çözüm?
Muğla Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, konuya ilişkin açıklamalarında oldukça tedirgin görünüyor. Su kıtlığının önüne geçmek için alternatif kaynaklar devreye alınmış durumda - ama yeterli mi? İşte asıl soru bu.
Dere yataklarından sağlanan su takviyeleri ve yeraltı su kuyuları devrede, fakat uzmanlar bunların da sınırsız olmadığının altını çiziyor. 'Sonsuz kaynak' diye bir şey yok sonuçta.
Belediye yetkililerinin vatandaşlara yönelik tasarruf çağrıları ise giderek daha acil bir ton kazanıyor. Suyun her damlasının kıymetini bilmek artık lüks değil, zorunluluk haline geldi.
Gelecek Kaygı Verici
İklim değişikliğinin etkileri her geçen yıl daha belirgin hale gelirken, Kayalıköy Barajı'ndaki bu durum aslında sadece bir başlangıç olabilir. Bölge sakinleri ise endişeli - haklılar da.
Yaz aylarında nüfusun katlanarak artmasıyla birlikte su talebinin de tavan yapacağı öngörülüyor. Peki ya kaynaklar buna yetecek mi? Cevabı maalesef hiç iç açıcı değil.
Uzmanların dediği gibi, 'su zengini değiliz' ve bu gerçeği kabullenmemiz şart. Belki de artık suyu sadece musluktan akan bir sıvı olarak görmekten vazgeçip, her damlasının altın değerinde olduğunu anlamamızın zamanı gelmiştir.