
Marmara’da bu Ağustos, adeta damlaya damlaya geçti diyebiliriz – hem de neredeyse hiç damla düşmeden. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün son açıkladığı veriler, durumun vahametini gözler önüne seriyor: Bölge, geçen senenin aynı dönemine kıyasla tam %58 daha az yağış aldı. Evet, yanlış duymadınız; neredeyse yarı yarıya!
Peki bu ne anlama geliyor? Aslında rakamlar tek başına yeterince konuşuyor ama işin uzmanları daha da derine iniyor. Özellikle tarım sektörü ve su yönetimi konusunda çalışanların endişeli olduğunu söylemek mümkün. Çünkü azalan her damla, önümüzdeki ayların nasıl geçeceğine dair bir ipucu aslında.
Peki Ya Diğer Aylar? İşte O Rakamlar!
Ağustos tek başına değil elbette mesele. Yılın ilk sekiz ayına baktığımızda, Marmara normal şartlarda alması gereken yağışın sadece %5 altında kalmış. Bu, aslında nispeten “idare eder” bir tablo gibi görünse de, Ağustos'taki keskin düşüş, işleri sarpa sardırıyor. Özellikle yaz sonu ve sonbahar başlangıcı için su stresi kapıda olabilir.
Bölge genelinde en fazla yağışı alan il dikkat çekici: Kırklareli. Normaline göre %30 artış göstermiş. Ama tek bir ilin iyi performansı, tüm bölgenin su dengesini kurtarmaya yetmiyor maalesef.
Uzmanlar Ne Diyor?
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız bir klimatolog, “Bu tansiyon ölçer gibi bir şey” diyor ve ekliyor: “Ani düşüşler, sistemde bir sorun olduğunun en net göstergesi. Marmara, hassas bir denge üzerinde. Yağış rejimindeki bu oynaklık, önümüzdeki dönemde tarımsal üretimden içme suyu kaynaklarına kadar birçok alanda sıkıntı yaratabilir.”
Öte yandan, İstanbul’daki baraj doluluk oranları da bu ayki kuraklıktan nasibini aldı. Son verilere göre doluluk oranı %50'lerin altına inmiş durumda. Yani, her ne kadar panik yapmak için erken olsa da, tasarruf tedbirlerini hatırlamanın tam sırası.
Peki ya sonrası? Meteorolojik modellere göre, önümüzdeki aylarda yağışların normale dönme ihtimali var. Ama hiçbiri kesin değil. İklim değişikliğinin bu tür anomalileri artırdığı bir dönemde, hazırlıklı olmaktan başka çaremiz yok gibi görünüyor.
Kısacası, Marmara’nın su risk haritası yeniden çiziliyor. Ve her damlanın kıymetini bilmemiz gereken günlere doğru ilerliyoruz.