Dün sabah Marmara Denizi'nde yaşananlar, tam anlamıyla bir çevre dramına dönüştü. Adeta bir deniz canavarına benzeyen dev yük gemisi, nedeni henüz tam olarak anlaşılamayan bir şekilde diğer gemiyle çarpıştı. Ve işte o andan sonra her şey altüst oldu.
Geminin tanklarından denize boşalan fuel-oil, dakikalar içinde mavi suları karaya boyadı. O anları görenlerin anlattıkları ise tüyler ürpertici: "Deniz aniden simsiyah oldu, hiçbir şey göremez hale geldik" diyor bir balıkçı.
Kıyılar Alarm Veriyor!
İstanbul'un nadide kıyı şeridi, şu anda büyük bir tehdit altında. Siyah, yapışkan madde sahilleri istila etmeye başladı bile. Sahil güvenlik ekipleri gece gündüz demeden çalışıyor ama -açıkçası- mücadele oldukça zorlu görünüyor.
Yetkililerin yaptığı açıklamalar ise pek iç açıcı değil. "Durum ciddi" diyorlar, "tüm birimler seferber oldu" diye ekliyorlar. Fakat denizdeki o korkunç manzara, söylenenlerden çok daha vahim bir tabloyu gözler önüne seriyor.
Denizdeki Yaşam Tehlike Altında
Balıklar, kuşlar, deniz bitkileri... Hepsi bu korkunç kirlilikten nasibini alıyor. Uzmanların endişesi ise had safhada: "Bu kirlilik zincirleme bir etki yaratacak" uyarısı yapılıyor. Yani bugün balıklar, yarın insanlar etkilenecek belki de.
Şimdi herkesin aklındaki soru aynı: Bu felaketin etkileri ne kadar sürecek? Cevap vermek zor ama bir gerçek var ki Marmara, uzun süre bu yarayı saracak.
Temizlik Çalışmaları Tüm Hızıyla Devam Ediyor
Özel temizleme tekneleri, sahildeki ekipler, gönüllüler... Herkes seferber olmuş durumda. Ancak fuel-oil ile mücadele bildiğiniz gibi hiç kolay değil. Suyun üstündeki ince siyah tabaka, temizlendi derken başka yerlere yayılabiliyor.
İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Bu tür kazalar neden oluyor? Önlemler yeterli mi? Sorular çok, cevaplar ise henüz yetersiz.
Sonuç olarak, Marmara'nın mavi suları bugün kara yasını tutuyor. Umarım bu acı tecrübe, hepimize denizlerimizin kıymetini bir kez daha hatırlatır. Çünkü doğa affetmiyor - insanoğlunun hatalarını asla unutmuyor.
